23. Hukuk Dairesi 2012/5820 E. , 2012/7174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, müvekkillerine verilecek olan yedi adet daire ile bir adet dükkanın sözleşmede belirlenen sürede teslim edilmediğini ve inşaatın da yarım bırakıldığını ileri sürerek, inşaatın tamamlanmaması sebebiyle şimdilik 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden, geç teslim sebebiyle de şimdilik 4.000,00 TL kira tazminatının teslimden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilleri ile davacılar arasında imzalanan sözleşmede iki tarafın da edimlerini yerine getirmediğini, davacıların inşaatı ihbar olunan ..."ya yaptırdıklarını, yapı ruhsatının ... tarafından alındığını ve ..."nun inşaatta davacılar tarafından kendisine verilen daireleri üçüncü kişilere sattığını, kendisinin dava konusu inşaatla bir ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece pasif husumet yönünden davanın reddine dair verilen kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nce, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, tapulu taşınmaz ya da tapulu taşınmaz payının kayden yükleniciye temlikini de içerdiğinden, bu nitelikteki sözleşmenin feshinin, taraflarının bu yöndeki iradelerinin birleşmesi ile ya da mahkeme kararı ile olanaklı olacağı, somut olayda ise, yanlar arasındaki sözleşmenin taraflarının iradesi ile ya da kesinleşmiş mahkeme kararıyla bozulmuş olduğunun davalı yüklenici tarafından yasal ve yazılı delille kanıtlanmadığı, o halde taraflar arasındaki akdî ilişkinin devam ettiğinin kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının eksik bıraktığı işlerin bedelinin 33.168,34 TL, geç teslim nedeniyle kira kaybının ise 27.951,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile talep ile bağlı kalınarak 20.000,00 TL eksik iş bedeli ile 4.000,00 TL kira kaybı olmak üzere toplam 24.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,
bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve özellikle pasif husumete ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı ve eksik iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece pasif husumet yönünden davanın reddine ilişkin verilen önceki karar, davalı yüklenici tarafından sözleşmenin tarafların iradesi ile ya da kesinleşmiş mahkeme kararıyla bozulmuş olduğunun yasal ve yazılı delille kanıtlanamadığı, bu sebeple taraflar arasındaki akdi ilişkinin devam ettiğinin kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği sonucuna varılarak bozulmuş olup, bozma ilamında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine işaret edilmediği ve davalıya husumet yöneltilebileceği sonucuna varılmakla yetinildiği ve davacılar lehine davanın kabulü yönünde bir usuli kazanılmış hak doğmadığı halde mahkemece bozma ilamına yanlış anlam verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, arsa sahibi olan davacıların 23.08.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca öncelikle arsalarını inşaata elverişli şekilde davalı yükleniciye teslim etmedikleri, ihbar olunan ... ile yaptıkları sözlü anlaşma doğrultusunda ..."ya vekalet verdikleri ve ... tarafından 01.03.2001 tarihinde inşaat yapı ruhsatı alınarak, inşaatın tamamlandığı ve sözleşmeye göre davalının payına düşen bağımsız bölümlerin tapusunun davalıya verilmediği anlaşılmıştır. BK"nın 81. maddesi uyarınca, öncelikli olarak kendi edimlerini yerine getirmeyen davacıların karşı taraftan ediminin ifasını istemeye hakları bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.