23. Hukuk Dairesi 2012/5210 E. , 2012/7173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan kredi farkı 3.150,00 TL, 2004 yılı aidat borcu 278,00 TL, 2005 yılı aidat borcu 270,00 TL ve 2006 yılı aidat borcu 170,00 TL olmak üzere toplam 3.868,00 TL asıl alacak ve 10.590,00 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 14.458,00 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinde davalının işlemiş faiz miktarına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının 10.590,00 TL"ye yaptığı itirazının iptali ile % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 3.868,00 TL"lik asıl alacak miktarı ile aylık %4 den hesaplanacak işlemiş faiz miktarını kabul ettiğini belirterek icra takibine kısmi olarak itiraz ettiğini, ancak bunun dışında kalan dava konusu işlemiş faiz miktarınının ve faiz oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının genel kurullarda alınan kararlara uymadığı, kooperatifçe istenen aidatları zamanında ödemediği, takip tarihi itibari ile 3.868,00 TL anapara, 5.221,12 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 9.089,12 TL borçlu olduğu, davalının icra takibi sırasında 3.868,00 TL asıl alacağı kabul ettiği gözönünde bulundurulduğunda 5.221,12 TL borcunun kaldığı, asıl alacak miktarı kabul edilmiş olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 5.221,12 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
818 sayılı BK"nın 104/son (6098 sayılı TBK"nın 121/son) maddesi uyarınca, gecikme faizine faiz yürütülmesi mümkün değildir. Mahkemece, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmek suretiyle, takip talebinde yer alan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına tekrar faiz yürütülmesi isteği de kabul edilmiş, bu suretle açıklanan madde hükmü ihlal edilmiş ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağı ile kredi farkı alacağının temerrüt faiziyle birlikte tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın işlemiş temerrüt faizi yönünden iptali istemine ilişkindir. Takip ve dava konusu temerrüt faizi genel kurul kararlarına dayanmakta olup, genel kurul kararları kesinleşmesi halinde katılmasalar dahi tüm üyeler için bağlayıcı olacağından ve bu kararların ortaklara ayrıca tebliği gerekmediğinden, alacağın miktarı davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit nitelikte olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliği gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK"nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.