12. Ceza Dairesi 2016/3846 E. , 2016/10635 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan, TCK"nın 179/3-2, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK’nın 179/3-2 maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13.06.2011 tarihinde kesinleşmiş bulunan 11.05.2011 tarih 2010/133 E. 2011/437 K. sayılı kararına müteakip sanığın denetim süresi içerisinde, 26.03.2013 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Samsun 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18.12.2014 tarihli ve 2014/593- 2014/549 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Sanığın idaresindeki otomobil ile olaydan yaklaşık iki saat sonra yapılan ölçüme göre 1,07 promil alkollü halde seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışına çıktığı ve yol kenarındaki otobüs durağına çarptıktan sonra savrulması neticesi bir konutun bahçe kısmına devrilmesi ile aynı araçta bulunan arkadaşı ..."ın hayati tehlike geçicerek şekilde yaralandığı, mağdurun yaralanması ile ilgili olarak sanık hakkında taksirle yaralama suçu yönünden uzlaşma nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı olayda,
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının sanığın tek bir eylemi ile meydana geldiği, taksirle yaralama suçunun zarar, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olduğu, zarar suçunun oluştuğu durumda, artık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceği, taraflar arasında uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olması karşısında ise uzlaşma ile fail ve mağdur arasında zararın giderilmesi konusunda anlaşma sağlanmış olmakta ve uzlaşma kurumu, uyuşmazlığı hukuki ve cezai tüm sonuçları ile ortadan kaldırmakla, böylece devlet ile fail arasındaki ceza ilişkisi sona ermekte ve fail cezalandırılmaktan kurtulmaktadır. Bu nedenle, CMK"nın 253/19. maddesi gereğince uzlaşma kurumunun uyuşmazlığı hukuki ve cezai tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırdığı gözetilerek, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm fıkrası çıkarılarak, yerine, “1- Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Yargılama giderlerinin devlet hazinesi üzerinde bırakılmasına,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.