12. Ceza Dairesi 2016/3763 E. , 2016/10634 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Hüküm : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: TCK"nın 179/3-2, 50/1-a-d, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet,
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan: TCK"nın 206, 62/1 ve CMK"nın 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, sanığın temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra sehven yazıldığı gerekçesi ile sanık hakkında hükmedilen seçenek tedbire ilişkin bendin kaldırılması şeklindeki 04.05.2012 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, idaresindeki otomobil ile olaydan yaklaşık 1 saat 15 dakika sonra yapılan ölçüme göre 2,22 promil alkollü halde seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre yolun sağında bulunan akaryakıt istasyonuna doğru savrulduğu ve burada park halindeki bir kamyona arkadan çarparak duruşa geçebildiği olayda, aynı araçta bulunan arkadaşlarından ..."in dosyada bulunan tedavi evraklarına göre kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, diğer arkadaşı ..."in de olay nedeniyle ameliyat geçirdiği ve tedavisinin yaklaşık bir hafta devam ettiğini beyan ettiğinin belirtildiği olayda, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ise tehlike suçu olduğu, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığı değil, zarar-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olması halinde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, şayet taksirle yaralama suçunda uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde ise yine trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi veya şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmaması halinde ise TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerekmesi karşısında; olay nedeniyle yaralanan mağdurların sanıktan şikayetçi olmadıklarını ve uzlaşmak istediklerini sanığın da aynı şekilde uzlaşmak istediğini beyan etmeleri karşısında, taksirle yaralama suçu yönünden uzlaşma prosedürü uygulanıp uygulanmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilmediği araştırılarak verilmiş ise iş bu dava yönünden hüküm verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekeceği, uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise taksirle yaralama suçu yönünden dava açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirilerek sadece bilinçli taksirle yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden; yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
2-Kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1. maddesinde belirtilen tedbirlerden sadece birine çevrilebileceği gözetilmeksizin, sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesinden sonra bir de aynı Kanunun 50/1-d maddesi gereğince sanık hakkında seçenek tedbire hükmedilmesi,
3-TCK"nın 53/6. maddesi gereğince, sürücü belgesinin geri alınmasına ancak taksirle işlenen suçlarda karar verilebileceği gözetilmeden, TCK"nın 179/2-3. maddesinde yazılı kasıtlı suçtan verilen hükümlülük kararı gereğince, sanığın sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin 5, 6 ve 7. paragraflarının hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.