Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7182
Karar No: 2021/4262
Karar Tarihi: 30.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/7182 Esas 2021/4262 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/7182 E.  ,  2021/4262 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf avukatlarınca temyiz edilmesi ve de davacılar avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30/03/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacılar adına Av. ... ile davalı ... adına Av. ....ve davalı ... adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamından, müteveffa sigortalının davalılardan ...’nda iş makinesi operatörü/şöför olarak çalışmakta iken 23/02/2009 tarihli Bakanlık oluru ile ... Kosova Barışı Destekleme Harekatı kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı 28. Mek. Piyade (Barış Gücü) Tugay Komutanlığı‘nda tanker şöförü olarak 6 ay süre ile çalışmak üzere geçici olarak görevlendirildiği, sigortalının bu şekilde çalışmakta iken ilk olarak 26/06/2009 tarihinde birlik revirine gittiği, şikayetlerinin solunum sıkıntısı, halsizlik ve göğüste yanma olduğu, muayenesinin yapılarak ilaç tedavisi başlandığı, sigortalının 27/06/2009 tarihinde yine acil olarak birlik revirine geldiği, solunum ve ateş sorunları bulunduğu, akut bronşit tanısı konulup ağrı kesici/ateş düşürücü iğne yapıldıktan sonra nefes açıcı sprey verilerek, gece revirde müşahede altında tutulduğu, sabah taburcu edildiği, sigortalının yaklaşık 1 hafta sonra 03/07/2009’da yine acil olarak revire geldiği, yine akut bronşit tanısı konulduğu ve 14 gün sürecek antibiyotik iğne tedavisi başlandığı, sigortalının bir gün sonra 04/07/2009’da bu kez refakatçi eşliğinde tabur reviri acil servisine geldiği, bu kez solunum sıkıntısı yanında aşırı terleme ve huzursuzluk sorunlarının da bulunduğu, genel durumu orta/kötü, bilincinin yarı açık, nabzının aritmik, solunumunun düzensiz olduğu, bunun üzerine revirden ambulansla Alman Hastanesi‘ne götürüldüğü, revirden Alman Hastanesi’ne ulaşmanın ambulansla 10 dk sürdüğü, murisin Alman Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hastaneye getirilmesinden yaklaşık 25 dk sonra vefat ettiği, mahkemece verilen 15/07/2015 tarihli ilk kararın Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 25/04/2017 tarih 2016/726 Esas, 2017/3477 Karar sayılı kararı ile sağlık durumunun kişinin yaşı, genetik özellikleri, bünyevi yapısı, tütün bağımlılığı ve egzersiz durumu gibi çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle bozulabileceği ve bu durumun olayın uygun illiyet bağını oluşturabileceği ve kısmi sebebi olabileceği gözetilerek kusurun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği, işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde akciğer rahatsızlığı ile ilgili bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, ölüm olayından önceki tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği, akciğer enfeksiyonu nedeniyle kazadan önce uygulanan tedavinin kazalının bronkospazm geçirmesine neden olup olmayacağının araştırılmasından sonra işyeri hekimliği, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyolog, bir göğüs hastalıkları uzmanı bilirkişinin de yer alacağı bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması, verilen raporun dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmesi ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyulduğu ve mahkemece 04/05/2018 tarihli kusur raporu ve aynı heyet tarafından düzenlenen 24/07/2018 tarihli ek kusur raporu ve son olarak başka bir heyet tarafından düzenlenen 30/10/2018 tarihli bilirkişi kusur raporlarının alındığı, bu raporlarda işverenin %25 oranında kusurlu olduğu, bünyesel faktörlerin iş kazasının meydana gelişinde %75 oranında etkili olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
    İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Bunun yanında meydana gelen zarardan müteselsilen sorumlu olanların kendi aralarındaki kusur dağılımı, kendi payına düşenden fazla ödeme yapan müteselsil borçlunun diğer müteselsil borçlu veya borçlulara karşı yönelteceği rücu alacağının miktarını etkilediği gibi müteselsil sorumlular arasında 5510 sayılı Kanun’un 21/4. maddesi anlamında üçüncü kişinin bulunması durumda hesaplanan maddi tazminat tutarından tenzil edilecek Kurum ödemelerinin miktarını da etkilemektedir.
    Somut olayda davacılar murisi sigortalının rahatsızlığının başlangıcı ve tedavi kapsamında birlik revirine başvuruları ile Alman Hastanesi’ne sevk süreci arasında geçen süre, 30/10/2018 tarihli bilirkişi kusur raporundaki „ilk hastalık ortaya çıktığında yeterli tedavi süreci uygulanmadığı, akciğer öyküsü olan işçinin daha kapsamlı bir sağlık kuruluşuna sevk edilmediği“ şeklindeki belirlemeler dikkate alındığında hükme dayanak alınan kusur raporlarında belirlenen oranların oluşa uygun olmadığı açık olduğu gibi hükme esas bu kusur raporlarında davalılar yönünden kusur oranları ayrıştırılmaksızın işveren adı altında genel bir ifade ile her iki davalıya birlikte kusur izafe edilmesi de doğru olmamıştır.

    Mahkemece yapılacak iş müteveffa sigortalının rahatsızlığının başlangıcı, tedavi kapsamındaki başvuruları ve tedavi süreci dikkate alınarak kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanlarında uzmanlardan oluşan bilirkişi kuruluna somut olayı, her iki davalı yönünden kusur oranlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini de gözeterek, inceletip kusurun oran ve aidiyetini yeniden belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, davacılar avukatı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine, davalılar avukatları yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılara yükletilmesine, 30/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi