3. Hukuk Dairesi 2021/952 E. , 2021/11658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... İlçesi ... Mahallesi 174 ada 2 parsele ilişkin olarak ... Belediyesinden aldığı 14/10/2005 tarihli inşaat ruhsatı ile inşaat yapımına başladığını, beton döküm aşamasındayken Belediye Encümeninin 18/05/2006 tarihli kararı ile imar uygulaması yapılmadan verildiği gerekçesiyle ruhsatının iptal edildiğini, bunun üzerine verdiği vekaletname ile davalı tarafından ... Belediyesi aleyhine Konya 1. İdare Mahkemesinin 2006/2425 esas sayılı doyası ile iptal davası açıldığını, yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, ancak kararda dava red olmakla birlikte idarenin hatası sonucu uğradığı zarar var ise bunun tazmini için ilgili idare aleyhine tazminat davasının açılabileceğinin belirtildiğini ve kararın davalı vekile 08/11/2007 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 60 günlük dava açma süresi içerisinde belediye aleyhine dava açmayarak oluşan zararının belediyeden tazminine engel olduğunu, ayrıca bu süreçte kendisine 25/01/2008 tarihinde 1.985 TL ve 07/02/2008 tarihinde ise 8.000 TL para gönderdiğini, davalı hakkında Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/37 esas sayılı dosyasında görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla dava açıldığını, davalının üzerine düşen görevleri yerine getirmeyerek sebep olduğu zararın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/2 D. İş esas sayılı dosyasına göre 389.157,94 TL olduğunu, inşaatın yeniden yapılarak tamamlandığı nazara alındığında ise zararın 106.991,15 TL olduğunu, bunun yanında maliyet artışları, kira kayıpları, ticari kayıpların bulunduğunu, ayrıca davalıya dava açmak için gönderdiği 9.985 TL"nin de iadesi gerektiğini ileri sürerek; toplam 216.976,15 TL maddi
ve 20.000 TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiş, 27/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi zarar talebini 486.101,98 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 173 inci maddesi uyarınca, avukatın kendisine tevdi edilen işin yapılması ve sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderlerin iş sahibinin sorumluluğunda olduğunu bu işlemlerin yapılabilmesi için avukata iş sahibi tarafından yeteri kadar avansın verilmesi gerektiğini, davacının ise davaya ilişkin masrafları dava açma süresinden sonra gönderdiğini, davacının dava sürerken iletişim halinde olduğu ... Belediyesi ile sorunu çözmeye çalıştığını, nihayetinde belediye ile anlaşarak herhangi bir zararı olmadan inşaatı bitirdiğini, davanın süresinde açılmamasından dolayı hiçbir zararının bulunmadığını, kendisine de kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalının vekalet görevini ihmal etmek suretiyle kusurlu olduğu ve davacının zararlarından sorumlu tutulması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun denetime elverişli bulunduğu gerekçesinde; 486.101,98 TL maddi tazminatın, 216.976,15 TL"sinin dava tarihinden, bakiye 249.125,83 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı avukatın görevini ihmal ederek özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının sabit olduğu, dava dışı belediyenin gerçekleştirdiği hatalı işlem neticesinde davacının yükümlendiği inşaat yarıda kaldığından belediyenin tazminat borcu altına girdiği, davacının vekalet sözleşmesine aykırı davranan davalıdan talep edebileceği tazminatın da dava dışı belediyeden talep edilebilecek tazminat miktarı kadar olabileceği, davacının zararının hesaplanmasına yönelik hükme esas alınan bilirkişi raporlarında istinaf edenin tarafı ve istinaf sebeplerine bağlı kalarak yapılan incelemede usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının uğradığı kira geliri kaybı yönünden; kira gelirinin hesabında taşınmazın dava konusu dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası bilirkişiler aracılığıyla saptanmalıdır. Belirleme yapılırken, emsallerin de göz önünde tutulması gerekir.
Her ne kadar yargılama sırasında taraflar, davaya konu yer için emsal kira sözleşmeleri sunmamışlar ise de; bilirkişi re"sen emsal araştırması yapabilir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, re"sen emsal araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; konusunda uzman bilirkişi heyetine emsal araştırması yapmak üzere yetki verilerek kira geliri kaybı yönünden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından sunulan emsal kira bedelleri esas alınmak suretiyle hesap yapılan rapora göre karar verilmesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanu"nun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.