Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7468
Karar No: 2015/7600

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7468 Esas 2015/7600 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/7468 E.  ,  2015/7600 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü 102 ada 1 parsel sayılı 277 he 2162,66 m2 yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ve birleştirilen dosya davacısı ..., tapu kaydına dayanarak, taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece, eksik gider avansının verilen kesin süreye rağmen tamamlanmadığı gerekçesiyle davaların dava şartı yokluğundan usûlden reddine, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... tarafından kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu, delil ikamesi avansının dava şartı olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24/09/2013 tarih ve 2013/3647 - 8378 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 06/12/2012 tarih ve 24 numaralı celsede 681,30.-TL gider avansının yatırılmasına karar verilmiş ise de; ara kararda davacı denilmek sureti ile, gider avansı olarak belirlenen miktarın, asıl dosya davacısı veya birleştirilen dosya davacısı tarafından mı ya da her ikisi tarafından mı yatırılacağı, hangi davacı tarafından ne oranda veya ne miktarda yatırılacağının belirtilmediği, ayrıca birleştirilen dosya davacısı ..."ın bu hususa ilişkin mazeret de bildirdiği anlaşıldığına göre, davanın usûlden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu; davacıların davasının kısmen kabul, kısmen reddine,
... köyü 102 ada 1 nolu parsel içerisinde kalan ve fen bilirkişisi ..."ın 30/06/2014 tarihli krokili raporunda (E) harfi ile gösterilen 689,00 m2"lik kısmının ... adına tarla vasfında tapuya kayıt ve tesciline,
Fen bilirkişisi ..."ın 16/05/2014 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile gösterilen toplam 1378,65 m2"lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle 16 pay kabul edilerek; 4 payının ..., 4 payının ..., 1 payının ..., 1 payının ..., 1 payının ... (...), 1 payının ..., 1 payının ..., 1 payının ..., 1 payının ... (...) ve 1 payının ... adına tarla vasfında tapuya kayıt ve tesciline,
-Fen bilirkişisi ..."ın 16/05/2014 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen toplam 4593,286 m2"lik kısmının aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle 64 pay kabul edilerek; 16 payının ... karısı ..., 12 payının ..., 12 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ... (...), 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ..., 3 payının ... (...) ve 3 payının ... adına tarla vasfında tapuya kayıt ve tesciline,
-Fen bilirkişisi ..."ın 30/06/2014 tarihli krokili raporunda (E) harfi ile gösterilen ve yine fen bilirkişisi ..."ın 16/05/2014 tarihli krokili raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen yerler dışında kalan kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının dava edilen taşınmaza uyduğu ancak, tapu kayıtlarının değişebilir sınırlar içermesi nedeni ile miktarları ile geçerli olduğu kabul edilerek tapu miktarı kadar yerlerin davacılar adına tesciline, tapu miktar fazlası kısımlar için ise istemlerinin reddine karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; mahkeme, davacıların dayandığı tapu kayıtlarını ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile dosya arasına getirtmemiş, dayanak tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediğini araştırmamış, dayanak tapu kayıtları keşifte yöntemince uygulanmamıştır.
Ayrıca; Dairemizde aynı gün temyiz incelemesi yapılan, ... Kadastro Mahkemesinin 2010/46 Esas - 2014/31 Karar sayılı dosyasında da; davacılardan ... 101 ada 1 nolu orman parseline karşı aynı tapu kaydına dayanarak dava açmış, mahkemece aynı tapu kaydının 101 ada 1 nolu orman parselinde dava edilen kısma uyduğu gerekçesi ile aynı tapu miktarı kadar yerin ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacının açtığı bu davalar; davacının aynı tapu kaydı ile hem 101 ada 1 nolu orman parselinden hem de 102 ada 1 nolu orman parselinden taşınmaz edinmesi ile sonuçlanmış olup, bu da; mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunun bir göstergesidir.
O halde; mahkemece davacıların dayandığı tüm tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosya arasına getirtilmeli ve kadastroda revizyon görüp görmediği, görmüşse bu parseller tapu müdürlüğünden sorularak ve eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı (... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, ayrıca taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığının değerlendirilmesi istenmelidir.
Böylesine yapılan bir araştırma sonucu dava edilen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, 13/07/1945 tarihinde yürürlüğü geçen 4785 sayılı Kanunun l. maddesi gereğince tapu kaydının yasal değerinin olmayacağı, ormanlar tevzii, iskan ve başka bir suretle kişiler adına özel mülk olarak tescil edilemeyeceği düşünülmelidir.
Taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu sonucuna varılırsa, dayanak tapu kayıtları yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak ve fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydı sabit sınırlar içermediğinden tapu miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açıldığı düşünülmeli, tapu kaydı başka parsellere de revizyon görmüş ise nazara alınmalı, tapu kaydı 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince zemine uygulanarak, zeminde tam ve kesin kapsamı belirlenmeli, davacılardan ..."ın aynı tapu kaydına dayanarak açtığı Kadastro Mahkemesinin 2010/46 Esas-2014/50 Karar sayılı dosyası ile bu davanın birleştirilmesi düşünülmeli, davacılardan ...; dava açarken dava konusu ettiği taşınmazın dedesi ..."a ait iken babası ve diğer mirasçılara intikal ettiğini belirterek taşınmazın murisi (babası) ... ve iştirakleri adına tescilini talep etmiş olup, dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde; kadastro hâkimi doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğundan, dayanak tapu kaydı esas alınarak gerçek hak sahipleri tespit edilmeli bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacı ... ile davalılar ... ve ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/09/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi