4. Hukuk Dairesi 2013/2290 E. , 2013/20416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti vd aleyhine 19/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ...Elek. İnş. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti"nin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalılardan... Genel Müdürlüğü"nün temyizine gelince; dava, davalı idarenin idari eyleminden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı idarenin ve yüklenici firma olan ... Elek. İnş. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti"nin yaptığı yer altı suyu kuyularının enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla enerji nakil hatlarının kurulması işi sırasında, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek taşınmazlarındaki yonca ve arpa ürünlerine zarar verildiğini, istif halindeki sulama borularının kırıldığını belirterek dava açtığından, davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden istemin hizmet kusuruna dayandığı sonucuna varılmaktadır.
Hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Yargı yolu konusu dava şartlarından olup (HUMK"un 4/2-b) ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalılardan ... Genel Müdürlüğü yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... Genel Müdürlüğü yönünden BOZULMASINA, davalılardan ... Elek. İnş. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti"nin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davalı ..."nden peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/12/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava; davalılar ...ile yüklenici firmanın, yer altı su kuyularının enerji ihtiyacını karşılamak için enerji nakil hattı çekerken gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, davacının tarlasında ekili yonca ve arpa ürünlerini zarara uğratmaktan ve istiflenmiş vaziyetteki su borularının kırılmasına sebebiyet vermekten dolayı tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Davalıların temyizi üzerine Dairemiz çoğunluğunca, davanın, davalılardan ... işlem ve eylemleri sebebiyle oluşan hizmet kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın idari yargı yerinde açılması gerektiğinden bahisle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 11.02.1959 tarih, 1958/17 E. 1959/15 K. sayılı kararında içtihadı birleştirme kapsamında olmadığı vurgulanarak açıklandığı üzere;
Bir kamu kurumunca bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak ya da moloz yığılması neticesinde oluşan zararların tazmini davası, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı, ayrıca plan, proje ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağından dolayı, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı bildirilmiştir.
Ayrıca, işlerin plan ve projelere uygun yapılmaması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir eylem sayılamayacağı, bu bakımdan böyle bir iddia ile açılmış olan davanın haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacağı öngörülmüştür.
Yukarıdaki açıklanan içtihadı birleştirme kararının ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde, dava haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davası olduğu açık olup, adli yargının görevleri arasındadır. Bu itibarla; çoğunluğun davaya idari yargıda bakılması gerektiğine ilişkin bozma kararının 2. bendine katılmıyoruz. 23/12/2013