11. Hukuk Dairesi 2020/1033 E. , 2020/5422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.12.2018 tarih ve 2017/176 E. - 2018/489 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce verilen 18.12.2019 tarih ve 2019/1105 E. - 2019/1413 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin Zonguldak BURDA Alışveriş Merkezinde faaliyet gösteren mağazasının ticaret siciline tescil yaptırmadan ticari faaliyetine devam ettiğinin belirlendiğini, söz konusu mağazanın şube vasfını taşıması nedeniyle TTK"nın 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği"nin 36. maddesi gereğince davalı şirkete tecile davet yazısı tebliğ edilmesine karşılık bunun sonuçsuz kaldığını ileri sürülerek belirtilen mağazanın Zonguldak Ticaret Siciline şube olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalı şirketin ticari unvanının ...olduğunu, davalı şirkete husumet tevcih edilemeyeceğini, müvekkili tarafından işletilmekte olan söz konusu işyerinin 6174 sayılı Kanun"un 9/2 maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 118. maddedeki şube tanımlarına uymadığını ve ticaret siciline tescilinin gerekmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının Zonguldak Merkez Westalife Alışveriş Merkezi"nde iş yeri açmak suretiyle faaliyette bulunduğu, davalının bahsi geçen işyeri için Zonguldak Belediyesi"nden işyeri açma ve çalıştırma ruhsatını aldığı, davalı şirketin Karaelmas Vergi Dairesi Müdürlüğü"nde mükellefiyetsiz şube kaydının olduğu, davalı şirketin Westalife AVM"de bulunan işyerinin kendi başına sınai faaliyet ve ticari muamele yapan satış mağazası olduğu, TTK"nın 40. maddesi ile Ticaret Sicili Yönetmeliği"nin 118. maddesi kapsamında şube olarak ticaret siciline kayıt olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Zonguldak Merkez Westalife Alışveriş Merkezinde faaliyet gösteren mağazasının şube olarak Zonguldak Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesciline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; dava konusu satış mağazasının merkezin bağlı bulunduğu ticaret sicilinden başka bir sicil çevresinde bulunduğu, muhasebe işlemleri ile kira sözleşmesi yapmak, mağazaya müdür atamak, mağazada satılacak ürünleri belirleyip göndermek gibi işlemler yönünden merkeze bağlılığın devam ettiği ancak SGK işyeri kaydının açıldığı, bir mağaza müdürü ve beş çalışanı olduğu, vergi kaydı ve iş yeri açma ruhsatının alındığı, merkezden bağımsız müşteri çevresi olduğu ve bağımsız işler yapabildiği, satış mağazasının AVM"de bulunması nedeni ile satış hacminin büyüklüğü gibi hususlar dikkate alındığında da dış ilişkide bağımsızlığının bulunduğu, merkezin yaptığı bir çok işlemi bağımsız bir şekilde yapabildiği bu nedenle satış mağazasının şube vasfında olduğu, davalı şirketin 12.05.2017 tarih 20 sayılı yönetim kurulu kararı ile "Westalife AVM No: ...//.../ Zonguldak" adresinde şube açılmasına karar verildiği, Zonguldak Belediye Başkanlığı"ndan 07.07.2017 tarihinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alındığı, "Burda AVM No: .../.../ Merkez/Zonguldak" adresindeki şubenin kapanış kararının ise 24.07.2017 tarih 28 sayılı karar ile alındığı, bu kararların iki iş yerinin ayrı ayrı çalışması için kararlar olmayıp, adres değişikliği amacının güdüldüğü, ikinci adreste iş yeri açma ve çalışma izni alındıktan sonra ilk adresteki iş yerinin kapatılarak ikinci adrese taşınıldığı, davanın konusuz kalmadığı gerekçesiyle HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararında “ … bir işletmenin şube olabilmesi için merkezin ticaret sicilinden başka bir sicil çevresinde bulunması gerekmektedir…” şeklindeki değerlendirme, Ticaret Sicili Yönetmeliği"nin 118. maddesinin açıklığı karşısında isabetli değilse de, mahkemenin diğer gerekçelerinin yerinde olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.