12. Hukuk Dairesi 2020/5995 E. , 2021/4683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, Borçlu ..."in icra emri tebliği üzerine, süresi içerisinde, dosya borcuna ve faize ilişkin şikayetlerinin yanısıra, alacaklı ile aralarında bayilik sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereğince ipotek tesis edildiğini, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/358 E. - 2016/226 K. sayılı kararı ile borcunun bulunmadığını saptandığını, alacaklıya intifa terkin bedeli dışında başkaca bir borcu bulunmadığını buna rağmen alacaklının aldığı ilamın icra takibine koymasının yasaya uygun olmadığını, belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu mahkemece, alacaklı kredi veren kuruluş olmadığından İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca takip yapamayacağı gerekçesi ile icra takibinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, alacaklı tarafından ilk olarak İstanbul 10.İcra Müdürlüğü"nün 2009/10360 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve borçluya Örnek 9 ödeme emri tebliğ edildiği, bu takibe itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali amacıyla Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava açıldığını, İstanbul 30.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/210 Esas sayılı dosyasından yürütülen yargılama neticesinde “itirazın iptaline, takibin takip talebindeki koşullar dairesinde devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verildiği ancak bu takipte alacaklı tarafından süresinde satış istenmediğinden takibin düşmesi üzerine şikayete konu İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2017/2093 sayılı dosyasında, alacaklı ... AŞ tarafından, borçlular aleyhinde; bayilik sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere alınan ipotekler noter ihtarnamesi ve İstanbul 30 Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/210 E. -119 K. sayılı 09.03.2012 tarihinde kesinleşen itirazın iptali ilamına dayalı olarak, 18.04.2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
İİK"nun 150/h maddesine göre; alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tespit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler kıyasen uygulanır.
Borçlunun itirazının hükümden düşürülerek takibin devamını sağlamayı amaçlayan itirazın iptali davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesinde düzenlenmiş olup itirazın iptali talebi zorunlu olarak alacağın tahsili talebini de kapsadığından bu dava normal bir eda (tahsil) davasıdır (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, s. 272)
Yine aynı doğrultuda HGK. 08.12.2020 tarih ve 2019/17-855 E, 2020/1001 K.Sayılı kararı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davası olduğuna karar verilmiştir.
İcra takibinin dayanağı olan ipotek senedi akit tabloları incelendiğinde; ipoteklerin bayilik sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere (üst sınır ipoteği olarak) tesis edildikleri görülmekte ise de; İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 12.01.2010 tarih 2011/210 Esas - 2011/119 Karar sayılı, itirazın iptali kararı ile ... AŞ "nin, ..."den aralarındaki bayilik sözleşmesinden dolayı 4.294.300,00 TL asıl alacak, 105.886,00 TL faiz ve 19.060,00 TL alacağının bulunduğuna karar verildiğinden; ipoteğin teminatını oluşturduğu bayilik sözleşmesi gereğince, alacaklının alacağının miktarı, yapılan yargılama sonucunda ilama bağlandığı anlaşılmaktadır. Yine icra emrinde taraflar arasındaki başkaca takip dosyaları ile tahsilde tekerrür oluşturmaması koşuluyla ve limit dahilinden tahsilinin talep edildiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gereğince, ilamdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılabileceği ve İİK.nun 149. maddesi gereğince icra emri düzenlenebileceği nazara alınarak, şikayetin reddi ile sair şikayet nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi’nin 16/06/2020 tarih ve 2019/2593 E. - 2020/969 K. sayılı tarafların istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarih ve 2017/722 E.- 2018/1207 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 29.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.