1. Hukuk Dairesi 2016/16030 E. , 2020/231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.01.2020 Perşembe günü saat 10.10 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ..."ın ikinci eşi ...’nin, davalı kızı ..."ı sahte belgelerle mirasbırakanın nüfusuna kaydettirdiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/520-823 sayılı kararı ile davalının mirasbırakanın çocuğu olmadığının tespit edildiğini, ancak davalının ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı 03/03/1994 gün ve 1994/201-209 sayılı veraset ilamıyla dava konusu ... ada ... parseldeki 11 nolu bağımsız bölümü adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, 20.12.2012 tarihli ıslah dilekçeleri ile, çekişme konusu taşınmazın intikaline esas olan veraset ilamının iptali ile son veraset ilamı uyarınca adlarına tescilini istemişler, aşamada davacılardan Arif"in ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ..."in mirasbırakan ..."ın kızı olmadığı, bu nedenle de ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 03/03/1994 gün ve 1994/201-209 sayılı veraset ilamına göre yapılan intikalin gerçeği yansıtmadığı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2003/520-823 sayılı kararına uygun şekilde ... 1. Sulh Mahkemesince verilen ve iptali için dava da açılmayan 15/06/2011 gün ve 2011/472-533 sayılı veraset ilamına göre intikalin yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03.03.1994 tarih, 1994/201 Esas 1994/209 Karar sayılı veraset ilamına göre mirasbırakan ...’ın 28.01.1994 tarihinde ölümü ile geride eşi ... ile müşterek çocukları davalı ...’ın kaldığının tespit edildiği, mirasbırakanın kardeşleri ..., ... ve ...’in , davalı ... ve Nüfus Müdürlüğü aleyhine davalı ...’ın mirasbırakanın hanesindeki kaydının iptali istemli açtıkları dava sonucunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.06.2003 tarih, 2003/520 Esas, 2003/823 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, hükmün süresinde temyiz edilmemesi sebebiyle 06.08.2003 tarihinde kesinleştiği, mirasbırakan adına kayıtlı dava konusu ... ada ... parseldeki 11 nolu bağımsız bölümün mirasbırakan ...’a ait ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1994/201 Esas sayılı veraset ilamına ve 01.03.1994 tarihinde ölen eşi ...’nin ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1995/557 Esas sayılı veraset ilamına istinaden, 10.01.2001 tarihinde davalı ... ile ...’nin ilk eşinden kızı olan davacı ...’e intikal ettiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan 2011/472 Esas 2011/533 Karar sayılı hasımsız veraset ilamına göre de mirasbırakan ...’ın mirasının 4/8 payının eşi ...’ye, ...’nin 01.03.1994 tarihinde ölümü sebebiyle 2/8’er oranda çocukları davalı ... ile davacı ...’e, 1/8’er payının kardeşleri ..., ..., ... ve ...’in oğlu ...’ye intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlık hasımlı olarak alınacak veraset ilamı ile çözümlenebilecektir.
Somut olaya gelince; hem intikale esas alınan veraset ilamı hem de davacıların mirasçılığını gösteren ve karara dayanak alınan ... 1. Sulh Mahkemesi’nin 15.06.2011 gün ve 2011/472 Esas, 2011/533 Karar sayılı veraset ilâmı hasımsız alınmış olup, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu gözetilerek bu konudaki uyuşmazlığın hasımlı veraset ilamı alınarak açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Ne var ki, davacılar tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendilerine hasımlı veraset ilamı almaları için olanak da tanınmamıştır.
Öte yandan, başta dava edilmeyen bir hususun ıslah ile dava konusu haline getirilmesine yasal olanak bulunmadığından çekişme konusu taşınmazın intikaline esas olan veraset ilamının iptali ile son veraset ilamı uyarınca tescile yönelik 20.12.2012 tarihli ıslah dilekçesinin de usul ve yasaya uygun olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca; davacılara hasımlı veraset ilamı almaları için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı oldukları ve taraf ehliyetlerinin bulunduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.