Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1490
Karar No: 2019/2960
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/1490 Esas 2019/2960 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/1490 E.  ,  2019/2960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkiline ait iş yerinde müvekkiline ait mahcuzların haczedildiğini, müvekkilinin borçla ilgisinin bulunmadığını açıklayarak davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, iş yerini devir alan davacının devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu, haciz mahallinde bulunan tüm ürünlerin üzerinde borçlu şirket barkot ve etiketlerinin bulunduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, haciz adresinin borçlu şirketin eski adresi olduğu, haciz mahallinde borçlu şirkete ait amblemler bulunduğu, devir tarihi borcun doğumundan sonra olduğundan bir geçerliliği olmadığı, kaldı ki devralanın devredenin borçlarından 2 yıl süre ile sorumlu olduğu,davacının haczedilen malların mülkiyetini ispat edecek herhangi fatura ve belge sunamadığı,davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz etmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı üçüncü kişi, borçludan olan alacağına karşılık borçlunun mallarını aldığını, devir yapılmadığını iddia etmiş olup, delil olarak fatura sunmuştur. Bu doğrultuda davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defter ve muhasebe kayıtları üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında arasında öteden beri devam eden ticari ve cari ilişki olup olmadığı; borçlu ile üçüncü kişi arasında varsa alacak - borç durumunun belirlenmesi, delil olarak sunulan faturaların ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı ve faturalardaki malların hacizli mallara uygunluğu hususlarında yapılan ödemeler, vergi ve banka kayıtları da dikkate alınarak Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvazaalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir.
    Ayrıca, İİK"nin 44. maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi işletmenin devrini sakatlamaz. Anılan hükmün yalnız cezai yaptırımı vardır. (İİK 337/a md) Aktiflerin devredenin malvarlığından çıkmamış kabul edilmesini, yani haczedilmesini sağlayacak tek yol, muvazaanın iddia ve ispat edilmesidir.
    Davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu, davalı alacaklı tarafından iddia edilmesi durumunda muvazaa olgusunu destekleyen herhangi bir delil bulunup bulunmadığı Mahkemece değerlendirilmesi gerekirken İİK"nin 44. maddesi TBK ve TTK hükümleri uygulanmak suretiyle üçüncü kişinin borçtan sorumlu olması gerektiğine dair kabulü doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi