17. Ceza Dairesi 2015/18101 E. , 2016/12869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanıklar hakkında katılan ..."ya yönelik mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ... ve ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında katılan ..."ya yönelik hırsızlık, katılan ..."a yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal, sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; katılan ..."ya yönelik hırsızlık suçunun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” Buna paralel hüküm içeren 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır.
.../...
Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.
Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde gösterilmesi gereken noktalar ise 5271 sayılı CMY"nın 230. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sırayla; a)İddia ve savunma, bunların dayandırıldığı ve mahkemece toplanan kanıtların neler olduğu, b)Kanıtların tartışılması, değerlendirilmesi ve reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan ve kabul edilen kanıtlar ve nedenleri, c)Tüm bunların ışığında ulaşılan kanı; sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi, d)Cezayı ağırlatan ve hafifleten yasal ve değerlendirmeye bağlı nedenlerle cezayı kaldıran yasal nedenlerin bulunup bulunmadığı, bunlara ilişkin istemlerin kabul veya reddiyle temel cezanın belirlenmesine ilişkin nedenler, e)Cezanın ertelenmesine, tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik veya bu konulardaki istemlerin kabul veya reddine ilişkin dayanaklar gösterilecektir.
Açıklanan bu usul kuralları buyurucu nitelikte olup, uyulmaması 5271 sayılı CMK"nın 289/1-e maddesi uyarınca kesin bozma nedenini oluşturur. Sanıklar hakkında katılan ... ve müşteki ..."a yönelik mahkumiyet hükümlerinde Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CYY"nın 34, 230, 232 maddeleri gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan, gerekçeden yoksun biçimde hüküm kurulması,
2-Sanık ..."un kollukta müdafii olmaksızın alınan beyanında olay yerine gece saat 03.30 sıralarında geldiklerini beyan etmesi,olayla ilgili tutulan tutanağa göre jandarmanın gece saat 02.00-07.00 saatleri arasında önleyici hizmet devriyesi icra edildiği sırada, iki şahsın ellerinde plazma televizyon ile çıktıkları esnada jandarma görevlilerini fark edince gecenin karanlığından istifade ederek ellerindeki eşyaları da olay yerinde bırakarak kaçtıklarının belirtilmiş olması nedeniyle, müşteki Yücel ve katılan ..."a yönelik hırsızlık suçlarının 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca suçun gece vakti sayılan bir zaman diliminde işlendiği halde, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezadan TCK"nın 143/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik ceza tayin edilmesi;
3-Sanıkların, katılan ..."ın evinden hırsızlık yaptıktan sonra, evin bahçesinde jandarma görevlilerini görmeleri neticesi çaldıkları eşyaları olay mahallinde bırakarak kaçtıkları ve üzerlerine atılı hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında, TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması,
4-Müşteki ..."ın hazırlık soruşturması aşamasında alınan 22/02/2010 tarihli ifadesinde; aracın kapı kilidinde arıza olduğunu ve kapı kilidini zorlandığında kapının açıldığını beyan etmesi, dosya içerisinde mevcut 28/02/2010 tarihli Suç Yeri Araştırma ve İnceleme Raporunda kapı kollarında ve kilitlerinde zorlamanın olmadığı, aracın düz kontak yapılmış olduğunun belirtilmesi karşısında, aracın kilit aksamına zarar vermeden ve anahtar gibi kullanılmak sureti ile kilidin açıldığına dair delillerin neler olduğu kararda gösterilip tartışılmadan sanıkların TCK"nın 142/2-d maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
5-Sanıkların, müşteki ..."a ait aracın direksiyon plastik muhafaza kapağını kırarak ve düz kontak yaparak çalıştırdıktan sonra çalmak şeklindeki eylemleri sırasında araçta meydana gelen hasarın, sanıkların eyleminin aracın mülkiyetine yönelik olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözardı edilerek, beraati yerine yazılı biçimde hükümlülüklerine karar verilmesi,
6-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
.../...
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.