16. Hukuk Dairesi 2014/5128 E. , 2015/8796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 774, 775 ve 776 parsel sayılı 8000, 6500 ve 4350 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan tapu kaydı, irsen intikal, taksim, pay satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle 774 ve 775 parsel sayılı taşınmazlar eşit paylarla ... ve ..., 776 parsel sayılı taşınmaz ise ... ve müşterekleri adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... , kendisi ve müşterekleri adına tespit olunan 816 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün dayanak tapu kaydının miktarından daha az tespit edildiği, eksikliğin çekişmeli parsellerde kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın konusunun 774, 775 ve 776 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, bahsi geçen taşınmazlar hakkında davaya devam olunması gerektiğine ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 774 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 14.01.2013 tarihli uzman teknik bilirkişi raporunda (A5) ile gösterilen 154,55, 775 parsel sayılı taşınmazın (A6) ile gösterilen 263,32 metrekare yüzölçümündeki 776 parsel sayılı taşınmazın (A7) ile gösterilen 139,56 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin ayrı ayrı ifraz edilerek aynı ada son parsel numaraları verilmek suretiyle, dava dışı 816 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi yargılama sırasında ölen davacı ... ve müşterekleri adlarına payları hükümde gösterilerek tapuya tescillerine, belirtilen kısımlar ifraz edildikten sonra kalan yerlerin aynı ada ve parsel numarası altında tespit gibi tescillerine, karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin davacı dayanağı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına dayalı tapu kayıt uygulaması yetersizdir. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı halde mahkemece davacı ve davalılardan dayandıkları tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi hususunda taraflara süre verilmemiş, ihtarda bulunulmamıştır. Öte yandan dava konusu 774 ve 775 parsel sayılı taşınmazlarda tespit maliki olup aynı zamanda 776 parsel sayılı taşınmazın tespit bilirkişisi olan davalı ..., davaya konu tüm taşınmazlar hakkında tespit bilirkişisi sıfatıyla dinlenilmiştir. Çekişmeli 774 ve 775 parsel sayılı taşınmazların tespitinde bulunan bilirkişiler dinlenilmediği gibi tespit bilirkişisi sıfatıyla dinlenilen davalının beyanının da hangi taşınmaz hakkında olduğu anlaşılamamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle taraflara tanık bildirmek üzere süre verilmeli, davacı tarafın dayanağı 20.5.1938 tarih 5 sıra numaralı tapu kaydı ile çekişmeli 774 ve 775 parsellere revizyon gören 07.08.1942 tarih ve 204 sıra, çekişmeli 776 parsele revizyon gören aynı tarih 197 sıra numaraları tapu kayıtları ile komşu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının varsa haritaları getirtilmeli, bundan sonra HMK"nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi ve taraf tanıkları davetiye ile çağrılmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında tespite esas tapu kayıtları, komşu tüm parseller de dikkate alınmak suretiyle, varsa haritaları da getirtilerek 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişiler aracılığı ile taşınmazlara tek tek yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları ve revizyon gördüğü diğer taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve kapsamının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, keşif sırasında yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, iskan tarihinden itibaren taşınmazların hangi sınırlar dahilinde kullanıldığı sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli dayanılan tapu kayıtlarının kapsamlarının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.