Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6270
Karar No: 2019/5657
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/6270 Esas 2019/5657 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/6270 E.  ,  2019/5657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, bankanın ... Paşa Şubesi ile borçlu ...arasında ihtiyaç kredi sözleşmesi akdedildiğini, kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödemelerinde aksama olması üzerine noterlikten ihtarname keşide edildiğini, borçlunun vefat etmesi nedeniyle mirasçıları hakkında hüküm ifade etmek suretiyle kat edilerek, ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9054 sayılı dosyasında 20.07.2012 tarihinde 18.444,86 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini, tüm borçluların takibin tamamına itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, davalıların kredi sözleşmesinin yapılması aşamasında muris borçlunun kanser rahatsızlığını saklaması suretiyle kendisine yapılan hayat sigortasından kredi borcunun mahsup edilmesini talep etmelerine karşılık sigorta şirketinin de ölüm sebebinin kanser rahatsızlığından kaynaklandığını, sigorta ettirenin mevcut hastalığını bildirmeyerek saklamış olmasından ötürü sigortasının iptal edildiğini bildirerek kredi borcunu ödemediğini, muris borçluya 02.05.2011 tarihi itibariyle kanser teşhisi konulmak suretiyle rapor tanzim edildiğini, rapordan tam 3 ay sonra murisin bankadan kredi kullandığını, kredi kullanımından 2 ay sonra da vefat ettiğini, mirasçı borçluların krediden aktif olarak faydalandıklarını, ödemelerini kötü niyetli olarak durdurduklarını belirtilen tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9054 Esas sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın İİK 67/1. maddesi gereğince kısmen iptali ile 16.629,07 TL asıl alacak, 621,53 TL işlemiş faiz, 31,08 TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 17.281,68 TL alacağın, asıl alacak tutarına icra takip tarihinden itibaren yürütülecek yıllık %17,55 oranında temerrüt faizi ve faizin %5"i oranında gider vergisi yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına, ihtarname giderlerinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK.67/2.maddesi uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanan 3.325,81 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, davalıların murisinin davacı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi ödemelerinin yapılmadığı iddiasına dayalı mirasçılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, mirasbırakan...’in kullandığı, 15.08.2011 tarihli tüketici kredisi nedeniyle 15.08.2011 başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, mirasbırakanın 11.10.2011 tarihinde öldüğü, geriye davalı olan mirasçıların kaldığı, ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9054 dosyasından takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    "Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun (TTK) 1487/1. maddesi ""Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir."" düzenlemesini 1493/7. maddesi ise ""Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir."" düzenlemesini içermektedir."
    Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur.
    Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun"un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi