(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/18198 E. , 2013/1651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı, davalı borçlu hakkında başlattığı 17.02.2012 tarihli haciz ve tahliye talepli icra takibinde, davaya konu 01.01.2002 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlar 7.maddesindeki muacceliyet koşulu gereğince Şubat 2012 ile Aralık 2012 aylarını kapsayan kira bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlunun icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.2002 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşme kiraya veren davacı ... ile kiracı davalı ... arasında imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 1.400,00 tl olduğu her ayın ilk beş gününde peşin olarak ödeneceği yıllık enflasyon oranında artış yapılacağı sözleşmenin özel şartlar 7. maddesinde ise, bir kira süresinde ödenmediği takdirde gelecek kiraların muacceliyet kespedeceği hükmüne yer verilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 346.maddesinde ‘’ kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.’’ Hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un “Geçmişe Etkili Olma” başlıklı 2.maddesinde Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı ,“Görülmekte Olan Davalara İlişkin Uygulama” başlıklı 7.maddesinde de Türk Borçlar Kanunu"nun;kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. ,faize ilişkin 88. ,temerrüt faizine ilişkin 120. ,aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesinin ,görülmekte olan davalarda da uygulanacağı öngörülmüştür.
Türk Boçlar Kanunu"nun “Kiracı Aleyhine Düzenleme Yasağı” başlıklı 346.maddesinin kamu düzenine ilişkin bir hüküm olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ancak 04.07.2012 tarihli 6353 Sayılı Kanun"un 53. maddesi ile değiştirilen 31.3.2012 tarihli 6217 Sayılı Kanun"un Geçici 2. maddesine göre”Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne göre kiracısı tacir ve tüzel kişi olan işyerlerinde Türk Borçlar Kanunu"nun 346. maddesi uygulanmayacaktır.
Olayımızda; davacı alacaklı 17.02.2012 tarihli icra takibinde muacceliyet koşulu uyarınca 2012 yılı Ocak ayı hariç 11 aylık kiraların tahsilini istemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2002 tarihli sözleşmenin 7.maddesinde ‘’kiracı kirayı aylık dahi olsa ödemede temerrüde düşerse veya süresinde ödemez ise yıllık kira muaccel olup, takip yıllık olarak yapılır’’ hükmüne yer verilmiş ise de; davalı borçlu tarafından takip tarihine kadar dava konusu kiraların süresi içinde ödenmiş olduğundan, yukarıda açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu"nun 346.maddesi uyarınca kira bedelinin zamanında ödenmemesi durumunda sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.