Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7167 Esas 2022/6102 Karar Sayılı İlamı

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


Kasten yaralamaya teşebbüs suçundan sanıklar Abdülgani Demir ve ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 35, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2019/482 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 15.05.2022 tarihli ve 2022/3306 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2022 tarihli ve 2022/74764 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli kararı ile sanıkların kasıtlı suçtan mahkumiyet kararlarının bulunduğundan bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de sanıkların adli sicil kaydının bulunmadığının anlaşılması karşısında, mağdurun şikayetçi olmadığı da dikkate alınarak, cezaları üzerinden takdiri indirim de uygulanan sanıklar hakkında, mahkemesince sanıkların kişilik özellikleri değerlendirmeye tabi tutularak ve tekrar suç işlemeyecekleri konusunda kanaat oluşması halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi hükümlerinin uygulanabileceği gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA

5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
* Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
* Suçun CMK’nin 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
* Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
* Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
* Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada; sanıkların yaralama eylemi teşebbüs aşamasında kaldığından mağdurun zararı oluşmamış, sanıkların da suç tarihi itibariyle sabıkasız oldukları anlaşılmıştır.
Böylece; sanıklara haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesini kabul edip etmedikleri sorulup 5271 sayılı CMK'nin 231/6. maddesinin (b) bendinde yer alan koşulun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanıklar hakkında “Sanıkların kasıtlı bir suçtan mahkumiyet kararlarının bulunması nedeniyle” şeklindeki dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanıklar hakkındaki ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2019/482 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.