15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/15662 Karar No: 2017/9847 Karar Tarihi: 24.04.2017
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/15662 Esas 2017/9847 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/15662 E. , 2017/9847 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/03/2016 tarihli ve 2016/43511 soruşturma, 2016/26107 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/06/2016 tarihli ve 2016/2190 değişik sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/02/2017 gün ve 94660652-105-06-13971-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2017 gün ve 2017/13516 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, müşteki vekilinin 10/03/2016 tarihli şikayet dilekçesinde; müştekilerin araç almak istediğinin şüpheli tarafından öğrenilmesi üzerine, şüphelinin dolandırıcılık kastı ile hareket ederek, müştekileri halasının oğlunun rent a car firması olduğunu, burada bulunan araçları piyasanın altında bir fiyatla kendilerine satabileceklerini belirterek, müştekilererka araç teslim ettiğini ve bu araçların satışının yapılacağı vaadi ile 23.500,00 ve 21.000,00 Türk lirası paralarını aldığını, akabinde aracın devir işlemlerinin yapılması istenilmesine rağmen şüphelinin kayıplara karıştığı ve sonrasında müştekilere teslim edilen araçların başka bir rent a car firmasından kiralanan ve kira süresi sonunda teslim edilmeyen araçlar olduğunun öğrenildiğinin iddia edilmesine rağmen, olaya ilişkin olarak müştekinin ve şüphelinin ifadesine dahi başvurulmadığı, iddia konusu olaya ilişkin olarak hiç bir bilgi ve belge temin edilmeksizin, herhangi bir soruşturma işlemi dahi yapılmadan olayın hukuki ihtilaf olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gözetilmeksizin itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01.06.2016 tarih ve 2016/2190 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.