20. Hukuk Dairesi 2015/1898 E. , 2015/7563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 16/05/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... köyünde 2/B madde çalışmaları yapıldığını, zilyetliğinde bulunan taşınmazının bu çalışmalar esnasında davalı adına tesbit gördüğünü, oysa taşınmazının ormanla bir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek, tesbitin iptali ile kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davacının Ek-4 maddesi çalışmalarını beklemeden dava açtığı bu aşamada hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/01/2014 tarih ve 2013/10285 - 2014/1290 Esas ve Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmaz başında keşif yapılarak, taşınmazın neresi ve niteliğinin ne olduğu belirlenmemiş ve 2/B madde uygulaması sonucunda orman dışına çıkarılan yerlerin ... adına tapuya tescil edilmesi sonucunda davada taraf sıfatı bulunan ..."nin de davada davalı olarak yer alması gerektiği gözönününde bulundurulmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; öncelikle, ...nin davaya davalı olarak dahil edilmesi, delillerinin sorulup sunması için süre verilerek, sunulacak delillerin toplanması, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman tahdidi ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin getirtilmesi, yöntemine uygun yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın, 1964 ve 1983 yıllarına ait orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları ile 1987 yılı aplikasyon çalışmalarındaki durumunun ayrı ayrı gösterildiği, bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmedir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine, sair hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanuna göre 2011 yılında yapılan 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece kurulan görevsizlik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava zilyetliğin tespiti davası olmayıp, dava edilen yerin 101 ada 1 kesinleşen orman parseli içinde kaldığının tespit edildiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/01/2014 tarih ve 2013/10285 - 2014/1290 Esas ve Karar sayılı bozma ilamından da anlaşılacağı üzere davanın 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkin olduğu, ayrıca davanın kadastro işlemlerinin kesinleşmesinden sonra açıldığı, bu durumda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öyleyse; hüküm fıkrasının 2. bendinde “Mahkememiz kararı kesinleştiğinde dosyanın yargılama yapmaya yetkili ve görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “.... Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” ibaresi kaldırılarak, bunun yerine, “.... Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/09/2015 günü oy birliği ile karar verildi.