Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/33950
Karar No: 2021/6338
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33950 Esas 2021/6338 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/33950 E.  ,  2021/6338 K.

    "İçtihat Metni"



    3213 sayılı Maden Kanunu’na aykırılık eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 03/03/2016 tarihli ve 16823790-101.13.99- E-408296 sayılı yazısı ile uygulanan 179.536,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Van 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2016 tarihli ve 2016/1494 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Van 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/11/2016 tarihli ve 2016/3152 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 11/10/2019 gün ve 94660652-105-65-16307-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve KYB-2019/100021 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    Van İli Merkez İlçesi dahilinde II-b grubu mermer işletme sahasının yetkilisi kabahatli hakkında yapılan inceleme sonunda Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 03/03/2016 tarihli idarî para cezasının;
    2011 ve 2012 yılları çevre uyum teminatlarının yatırılmadığı gerekçesiyle 6592 sayılı Kanun ile değişik 3213 sayılı Kanun"un 13. maddesi kapsamında güncel işletme ruhsat teminat miktarı tutarında her yıl için ayrı ayrı olmak üzere 14.652,00x2: 29.304,00 Türk lirası,
    2010 yılında üretildiği halde 250 m3 mermerin Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilmediği gerekçesiyle 3213 sayılı Kanun"un 10/7-8. maddesi uyarınca yeniden değerleme artış oranı kapsamında 52.790,00 Türk lirası,
    2011 yılına ait 29. madde evrakı verilmediğinden güncel teminat bedeli olan 14.652,00 Türk lirası,
    2014 yılına ait 29. madde evrakı verilmediğinden 3213 sayılı Kanun"un 29/4. maddesi uyarınca 30.000,00 Türk lirası,
    Ruhsat sahası için terk talebinin uygun bulunmadığı ve 2010 yılından sonraki yıllarda üretim yapılmaması nedeniyle 3213 sayılı Kanun"un 24/12. maddesi uyarınca yeniden değerleme artış oranı kapsamında 52.790,00 Türk lirası olmak üzere anılan kurum tarafından uygulanan toplam 179.536,00 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de;
    1- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Soruşturma zamanaşımı” kenar başlıklı 20. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemez. (2) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır.” şeklindeki düzenleme karşısında, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 08/10/2015 tarihli ve 2015/8532 esas, 2015/5258 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, zamanaşımı süresi kabahat tarihinde başlayıp idarî para cezasına yönelik başvuru sonuçlanıncaya kadar cereyan edeceği cihetle, somut olayda 2014 yılına ait 29. madde evrakı verilmediğinden 3213 sayılı Kanun"un 29/4. maddesi uyarınca uygulanan 30.000,00 Türk lirası haricindeki idarî para cezasını gerektiren fiillerin 2010, 2011, 2012 yıllarında işlenmiş olduğu ve mercii Van 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin itiraz üzerine karar verdiği 23/11/2016 tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, anılan istisna haricinde itirazın zamanaşımı yönüyle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
    2- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 26/12/2016 tarihli ve 2016/3286 esas, 2016/23882 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 5/1. maddesinin, “26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatler bakımından da uygulanır.” şeklinde, 5237 sayılı Kanun"un 7. maddesinin, “(1)İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. (2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklinde düzenlenmiş olup, itiraza konu idarî para cezalarının kabahat fiilinin gerçekleştiği tarihlerde (2010, 2011, 2012, 2013, 2014) yürürlükte bulunan teminat tutarları üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerektiği gözetilmeden, düzenlenme tarihindeki (03/03/2016) güncel teminat ve ceza tutarları üzerinden tahakkuk ettirilerek tayin edilmesinde,
    3- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesinde yer alan, “ ..(5) Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklığa, bilirkişi incelemesine ve keşfe ilişkin hükümleri, bu başvuru ile ilgili olarak da uygulanır. (6) Dinlemede sırasıyla; hazır bulunan başvuru sahibi ve avukatı, ilgili kamu kurum ve kuruluşunun temsilcisi, varsa tanıklar dinlenir, bilirkişi raporu okunur, diğer deliller ortaya konulur. (7) Mahkeme, ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idari yaptırım kararı verilen tarafın kanuni temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar.” şeklindeki ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun " Bilirkişinin Atanması" başlıklı 63/1. maddesinde yer alan, "Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re"sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, somut olayda mahkemece çözümü uzmanlığı, özel ve teknik bilgiyi gerektiren idarî yaptırım konusunda mahallinde keşif de icra edilmek suretiyle alanında uzman kişilerden bilirkişi raporu aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
    İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Kanun yararına bozma isteminin (1) numaralı maddesinin, kabahatliye 3213 sayılı Kanunun 24/12. maddesi uyarınca uygulanan kabahat yönünden, değerlendirilmesinde;
    Kabahat tarihinde yürürlükte olan 5995 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 24/12. maddesinin “Beş yıllık sürede mücbir sebepler ve beklenmeyen haller dışında üç yıldan fazla üretim yapılmayan ruhsatlar, teminatları irad kaydedilerek iptal edilir.” şeklinde olduğu, dosya kapsamına göre kabahatlinin 2010 yılından üretim yaptıktan sonra müteakip yıllarda üretim yapmadığı, bu itibarla 2014 yılı başı itibariyle kabahatin oluşacağı, 6592 sayılı Kanun ile anılan fıkranın “Beş yıllık sürede mücbir sebepler ve beklenmeyen hâller dışında üç yıldan fazla üretim yapmayan ruhsat sahiplerine 50.000 TL idari para cezası verilir…” şeklinde değiştirildiği, ancak bu haliyle de kabahatin, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 20/2-b maddesi uyarınca, 4 yıllık soruşturma zamanaşımına tabi olacağı ve kabahatlinin başvurusunun reddine dair karara kaşı itirazını değerlendiren merci Van 2. Sulh Ceza Hakimliğinin karar tarihi olan 23/11/2016 tarihi itibariyle kabahatin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla,
    Bu idari para cezasına yönelik olarak, soruşturma zamanaşımının dolduğuna yönelik, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    II) Kanun yararına bozma isteminin (3) numaralı maddesinin değerlendirilmesinde;
    Kabahatliye uygulanan idari para cezalarına sebep teşkil eden eylemlerin bilgi belgelerin hiç ya da zamanında verilmemesi, yapılması zorunlu bir takım ödemelerin hiç ya da zamanında yapılmaması ve üç yıl üstüste üretim yapılmaması olduğu, bu eylemlerin ise keşif ya da bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirecek mahiyette olmadığı anlaşıldığından,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    III) Kanun yararına bozma isteminin (1) numaralı maddesinin, yukarıdaki (I) madde kapsamı dışında kalan diğer idari para cezalarına ilişkin talep ve kanun yararına bozma isteminin (2) numaralı maddesinin değerlendirilmesinde;
    Kabahatliye uygulanan 2011 ve 2012 yılları çevre uyum teminatlarının yatırılmaması ile ilgili idari para cezasına dayanak teşkil eden 3213 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde 6592 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile yapılan değişiklik ile ruhsat sahiplerinin çevre uyum teminatı yatırma yükümlülüğünün ve bunun tabi sonucu olarak da bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde öngörülen yaptırımın ortadan kaldırıldığı, bu şekilde eylemin kabahat olmaktan çıktığı, 5326 sayılı Kanunun 5/1. maddesindeki atıf gereğince, kanunların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 5237 sayılı TCK’nin 7/1. maddesindeki düzenleme ışığında, sonradan değişen kanun ile kabahat olmaktan çıkartılan eylem için yaptırım uygulanamayacağından, farklı gerekçe ile,
    Öte yandan, ayrıntıları yukarıdaki (I) nolu maddede açıklandığı üzere, 3213 sayılı Kanunun kabahat tarihinde yürürlükte bulunan 24/12. maddesindeki “Beş yıllık sürede mücbir sebepler ve beklenmeyen haller dışında üç yıldan fazla üretim yapılmayan ruhsatlar, teminatları irad kaydedilerek iptal edilir.” şeklindeki düzenleme ile eylem için aynı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca hesaplanacak ruhsat teminatının irat kaydedilmesi şeklinde idari yaptırım öngörülmüşken, 18/02/2015 gün 29271 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Kanun"un 24. maddesinde yapılan değişiklik ile aynı eylem için 50.000,00 Türk lirası idari para cezası uygulanması şeklinde yeni bir düzenlemeye gidildiği, ancak aynı Kanun ile 3213 sayılı Kanuna eklenen Geçici 21/2. madde ile de “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte teminat iradı yapılması gerekmesine rağmen yapılamayan veya teminat irat işlemleri başlatılıp sonuçlandırılamayan işlemler için bu Kanuna göre uygulanmamış teminat iradı kadar idari para cezası uygulanır.” şeklinde bir geçiş hükmü öngörüldüğü, şu halde 5326 sayılı Kanunun 5/1. maddesindeki atıf gereğince, kanunların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesindeki düzenleme gereği, öncelikle, 3213 sayılı Kanunun 13/1. maddesine göre kabahatlinin, kabahat tarihi itibariyle sorumlu olduğu teminat miktarı tespit edildikten sonra, lehe kanun değerlendirmesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından,
    Kanun yararına bozma istemindeki, bu açıklamalar dışında kalan 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin diğer kabahatler yönünden ise 6592 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Kanunun 10/6-7 ve 29. maddelerindeki değişiklikler ile eylemler için öngörülen cezaların maktu hale dönüştürüldüğü, bu haliyle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 20/2-b,c maddeleri uyarınca 3 ve 4 yıllık soruşturma zamanaşımına tabi olmaları nedeniyle bu değişikliğin kabahatlinin lehine olduğu ve Van 2. Sulh Ceza Hakimliğinin karar tarihi olan 23/11/2016 tarihi itibariyle kabahatler için soruşturma zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin (1) ve (2) maddesinin içeriği kısmen ve kabahatliye 3213 sayılı Kanunun 13/1. maddesi gereği uygulanan idari para cezası yönünden farklı gerekçe ile yerinde görüldüğünden, Van 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/11/2016 tarihli ve 2016/3152 değişik iş sayılı CMK’nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi