(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/37340 E. , 2020/8583 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ...7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi kapsamında kamu düzenine de aykırı bir husus bulunmayan Mahkeme hükmüne karşı davalı tarafından yapılan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
a) Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplandığı belirtilmiştir. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarının kargo dağıtım elemanı ve uzun yol şoförü olduğu, bilirkişi tarafından daha açık ve net beyanları bulunan tanık ...’ın beyanlarından hareketle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, tanık ... kargo dağıtımında görevli olduğunu, davalı işyerinde Nisan 2011-Şubat 2013 yılları arasında çalıştığını, kendi mesaisinin 17.00’de bittiğini beyan etmiştir. Bu durumda, davacı tanığı ...’ın davacı ile birlikte çalıştıkları dönem ile sınırlı olmak üzere kendi mesaisinin saat 17.00’de bittiği ve yaptığı görevde dikkate alınarak fazla mesai ücreti alacakları hüküm altına alınmalıdır.
b) Ayrıca, dosyaya davalı tarafından sunulan ve davacının da bulunduğu imzasız ücret bordro icmal listelerinin bir kısmında fazla çalışma tahakkukları bulunmaktadır. Ancak bu listelerin davacı yönünden değerlendirilmediği görülmektedir. Bu durumda; davacının banka kayıtları da getirtilerek imzasız ücret bordro icmal listelerinde fazla çalışma tahakkukları bulunan dönemlerdeki ödemelerin örtüşmesi halinde söz konusu fazla çalışma tahakkuklarının mahsubunun yapılması gerekmektedir.
c) İşçinin fazla çalışma ve tatil alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre takdir edilmelidir.Tanık anlatımlarına dayalı olarak davacının fazla çalışma alacağı hesaplandığından dosya kapsamına, davacının işyerinde yaptığı işin niteliğine, çalışma süresine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre hesaplanan tutarlar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacağın hüküm altına alınması gerekmektedir.
3-Taraflar arasında davacının hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
a) Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının ayda sadece 1 Pazar günü çalışmadığı kabulüyle hafta tatili ücreti alacağının hesaplandığı belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından daha açık ve net beyanları bulunan kargo dağıtım elemanı olan davacı tanığı ...’ın beyanlarından hareketle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, tanık ... davalı işyerinde Nisan 2011-Şubat 2013 yılları arasında çalıştığını beyan etmiştir. Bu durumda, davacı tanığı ...’ın davacı ile birlikte çalıştıkları dönem ile sınırlı olmak üzere hafta tatili ücreti alacakları hüküm altına alınmalıdır.
b) Hafta tatili ücreti alacağı da tanık anlatımlarına dayalı olarak hesaplandığından dosya kapsamına, davacının işyerinde yaptığı işin niteliğine, çalışma süresine ve hesaplanan hafta tatili ücreti miktarına göre hesaplanan tutarlar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacağın hüküm altına alınması gerekmektedir.
4-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
a) Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatillerin tümünde Ramazan Bayramında 1 gün ve Kurban Bayramında da 2 gün çalıştığı kabulüyle ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesaplandığı belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından bu alacak kalemi yönünden de daha açık ve net beyanları bulunan kargo dağıtım elemanı olan davacı tanığı ...’ın beyanlarından hareketle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, tanık ... davalı işyerinde Nisan 2011-Şubat 2013 yılları arasında çalıştığını beyan etmiştir. Bu durumda, davacı tanığı ...’ın davacı ile birlikte çalıştıkları dönem ile sınırlı olmak üzere ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmalıdır.
b) Ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacağı da tanık anlatımlarına dayalı olarak hesaplandığından dosya kapsamına, davacının işyerinde yaptığı işin niteliğine, çalışma süresine ve hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre hesaplanan tutarlar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacağın hüküm altına alınması gerekmektedir.
5-Taraflar arasında davacının asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, asgari geçim indirimi hesaplamasında 2011 yılı Haziran -Temmuz-Ağustos ve Kasım ayları imzalı ücret bordro icmal listelerinde tahakkuk eden asgari geçim indirimlerinin tenzil edilerek hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Dosyaya davalı tarafından sunulan ve davacının da bulunduğu imzasız ücret bordro icmal listelerinde de asgari geçim indirimi tahakkuku bulunmaktadır. İmzasız ücret bordro icmal listeleri yönünden banka kayıtlarının celbi ile söz konusu tahakkukların banka kanalıyla davacıya ödenmiş olması halinde yapılan hesaplamadan mahsup edilmesi gerekmektedir. Bu husus dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalı olmuştur.
6-Diğer yandan, dava dilekçesinde tüm alacak kalemleri için yasal faiz, ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı dışındaki alacak kalemlerine yasal faiz talep edilmiş iken talep aşılarak fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka faizi yürütülmesi de hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olmasına rağmen, davalı tarafın istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmesi hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.