Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/32178 Esas 2017/6420 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/32178
Karar No: 2017/6420
Karar Tarihi: 05.07.2017

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/32178 Esas 2017/6420 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, sanığın marka hakkına tecavüz ettiği gerekçesiyle mahkum edildiği belirtiliyor. Temyiz edilen kararda ise, sanığın üzerine atılı eylem yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin bulunması ve şikayetçilerin yurt dışında olmaları nedeniyle uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak, suçtan zarar gören tüzel kişilerin merkezleri yurt dışında olmakla beraber kanuni temsilcileri olan vekillerinin dava ve duruşmaları takip etmesi göz önünde bulundurularak, uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluklarına hükmedilmesine rağmen Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilen kararın sonucu olarak, HÜKMÜN bozulması sonucu yargılamanın baştan sürdürülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararda, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253 ve 254. maddelerinin u
19. Ceza Dairesi         2015/32178 E.  ,  2017/6420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Gerekçeli kararda sanığın üzerine atılı eylem yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin bulunması ve şikayetçilerin yurt dışında olmaları nedeniyle uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmişse de, suçtan zarar gören tüzel kişilerin merkezleri yurt dışında olmakla beraber kanuni temsilcileri olan vekillerinin dava ve duruşmaları takip ettikleri de gözetilerek; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.