2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/41756 Karar No: 2011/8748 Karar Tarihi: 26.04.2011
Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/41756 Esas 2011/8748 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Serik Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2007/273 Karar - 2007/73 Esas numaralı kararda, sanığın kasten yaralama suçu işlediği ancak hükmün bozulması gerektiği belirtilmektedir. İlk olarak, katılanın dişindeki kırık kaybın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin anlaşılması karşısında Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği, ancak bu yapılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulduğu belirtilmiştir. İkinci olarak, sanığın evlerinin önünden defalarca geçtiğinin tanık beyanları ile doğrulandığı ve haksız tahrik maddesinin tartışılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 Sayılı TCK'nın 29. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi.
2. Ceza Dairesi 2009/41756 E. , 2011/8748 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2007/262892 MAHKEMESİ : Serik Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 05/06/2007 NUMARASI : 2007/273 Karar - 2007/73 Esas SUÇ : Kasten yaralama
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Katılan A.A.’nun Serik Devlet Hastanesinden alınan 22.02.2007 tarihli doktor raporunda, sağ üst üçüncü kesici dişte kırık (kayıp) olduğunun tespit edilmesi ve yaralanmanın kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğunun belirtilmesi ve Adli Tıp Kurumunun uygulamalarında da diş kayıplarının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin anlaşılması karşısında; sanığın katılana karşı yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınıp sonucuna göre, görev durumu da gözetilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; Sanığın aşamalarda değişmeyen şekilde katılanın evlerinin önünden defalarca geçtiğini beyan etmesi ile bu beyanının tanık F.Ö. tarafından doğrulanması karşısında; 5237 Sayılı TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine göre halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı saklı tutularak hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26/04/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.