
Esas No: 2014/1001
Karar No: 2015/23749
Karar Tarihi: 29.12.2015
5607 sayılı kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/1001 Esas 2015/23749 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2013/371936
MAHKEMESİ : İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2010/738 (E) ve 2012/262 (K)
SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık B.. Y.. hakkında verilen Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararına yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede,
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12 madde fıkrası uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün bulunmadığından temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
II- Katılan Gümrük idaresi vekilinin sanık M.. K.. hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyizi üzerine yapdan incelemede ise,
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük Müdürlüğünün hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, Gümrük Müdürlüğü Kurumu vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi uyarınca oybirliğiyle REDDİNE,
II- Sanığın temyizi üzerine yapılan incelemeye gelince,
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa"nın 8/4.fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK"nın 61.maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davayı sona erdiren nihai hüküm niteliğinde bir karar olmadığı ancak; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilirken “sabıkalı kişilik yapısı değerlendirildiğinde, yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmadığından” şeklinde yasal olmayan gerekçe gösterilmiş ise de, sanık tarafından CMK 231/6 maddesine göre olay nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı giderilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Suç tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı yasanın 5.maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6.madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa"nın 106.maddesinin 4 ve 9.fıkralarının yeniden düzenlenip, 10.fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hapis cezasından çevrili adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
2- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi gereğince,
1- hükmün 7.bendinden "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği" ifadesinin çıkarılmasına,
2- hükümden gümrük idaresi lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümün çıkarılması ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.