Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/32106 Esas 2016/1358 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32106
Karar No: 2016/1358
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/32106 Esas 2016/1358 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/32106 E.  ,  2016/1358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı; takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları için 3.kişiye İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.nun 89.maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.
    Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı, İİK.nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmünde olup, aynı kanunun 78. maddesi uyarınca yazılacak haciz müzekkeresiyle haczi mümkündür.
    Kural olarak iki kişi arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye (temele) dayanan, henüz doğmamış olmakla birlikte ilerde doğması muhtemel bulunan alacaklara müstakbel alacak denir. Müstakbel (beklenen) yada doğacak alacaklar için haciz ihbarı yada haciz yazısı gönderilebilmesi, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye haciz yazısı gönderilebilir. Müstakbel (beklenen) bir alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin (temelin) mevcut olması, bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsinin ve borçlunun (olayda borçlunun çalıştığı kurumun) belli olması yeterlidir. Alacağın miktarının belli olup olmaması veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunması önemli değildir. İşçiler ve memurların işveren nezdinde işleyecek ücret alacakları, müstakbel alacaklara örnek olarak gösterilebilir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı-sh 428 vd .. ). Kanun, ücret hacizlerinde, bu anlamdaki müstakbel alacakların haczedilebileceğini açıkça kabul etmektedir (İİK. 83,355,356.). Dolayısıyla borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulması mümkün bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve açıklamalar uyarınca İİK.nun 78.maddesine göre yazılacak haciz yazısı ile borçlunun ileride doğması muhtemel emekli ikramiyesi haczinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    O halde İİK.nun 78.maddesine göre yazılan haciz yazısı ile borçlunun emekli
    ikramiyesine haciz konulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, İİK"nun 89. maddesi uyarınca çıkartılmış haciz ihbarnamesi bulunmadığı halde yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.