8. Hukuk Dairesi 2018/3170 E. , 2019/2948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 113 ada 3 parsel, 284 ada 2, 7 ve 14 parseller, 23 parsel, 871 parsel, 872 parsel, 877 parsel, 1829 parsel, 1834 parsel, 1915 parsel ve 1917 parsel sayılı taşınmazların tarafların murisinden intikal ettiğini, davalının kök murisin vefatından itibaren taşınmazları tek başına kullandığını belirterek 30/12/2009 ila 30/10/2013 arasına ait fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.080,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11/11/2014 tarihli celsede, muris ...’dan intikal eden 3/8 hisse için dava açtığını açıklamış , 19/06/2015 tarihli dilekçe ile talebini 33.874,06 TL ecrimisil bedeline arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 30/12/2009-30/10/2013 tarihleri arası için toplam 23.050,19 TL ecrimisil bedelinin dönem sonu tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin dava konusu 113 ada 3 parsel, 284 ada 2, 14 parsel, 23 parsel, 1829 parsel, 1834 parsel, 1917 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil hesaplama yönteminin usulüne uygun olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1917 parsel sayılı taşınmazın kayden tarafların murisi ...’a ait olduğu, taşınmazın üzerinde üç adet dükkan ve kaba inşaat halinde daireden oluşan iki katlı betonarme yapının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile 1917 parsel sayılı taşınmazın ilk dönemi için belirlenen ecrimisil miktarına ÜFE artış oranının yansıtılması suretiyle sonraki dönemler için ecrimisil miktarının belirlenmesi gerekirken son dönem için belirlenen ecrimisil miktarından geriye dönük ecrimisil bedelinin belirlenmesi doğru değildir.Öte yandan, 113 ada 3 parsel, 284 ada 2, 14 parsel ,23 parsel,1829 parsel, 1834 parsel sayılı fındıklık vasfındaki taşınmazların ilgili tarım il müdürlüğünden dekara verim fiyatları sorularak, talep konusu her yıl için ayrı ayrı ecrimisil hesaplanması gerekirken sadece dava tarihi olan 2013 yılı itibariyle dekara verim fiyatları, üretim masrafları esas alınarak ecrimisil hesaplanması da doğru değildir.
Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca dava konusu 1917 parsel sayılı taşınmazın ilk dönem ecrimisil miktarının o yılların rayicine göre belirlenmesi, sonraki yıllar için ise belirlenecek tutarlara ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması, 113 ada 3 parsel, 284 ada 2, 14 parsel, 23 parsel, 1829 parsel, 1834 parsel sayılı fındıklık vasfındaki taşınmazların ilgili tarım il müdürlüğünden dekara verim fiyatları sorularak, talep konusu her yıl için ayrı ayrı ecrimisil hesaplanması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Yapılacak yargılamada ve yeni kurulacak hükümde temyiz edenin sıfatı ve usuli kazanılmış hakkı gözetilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca temyiz edenin sıfatı ve usuli kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.