Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3705 Esas 2012/7082 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3705
Karar No: 2012/7082
Karar Tarihi: 03.12.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3705 Esas 2012/7082 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatifin kendisine tahsis ettiği dairenin tapusunun verilmediğini ve kooperatif borçlarından dolayı haciz konulduğunu iddia ederek, tapunun iptali ve kendisi adına tesciline karar verilmesini veya tazminat ödenmesini talep etmiştir. Davalılar ise dava konusu dairenin borç nedeniyle tapu devrinin yapılmadığını ileri sürmüşlerdir. Mahkeme, davacının kooperatif borcunun bulunmadığına dair kesinleşmiş bir kararın olduğunu, dolayısıyla davacının bu daireyi tahsil etme veya tazminat alma hakkının bulunduğunu belirlemiştir. Ancak mahkemenin yapılan hesaplama ve karar verme yöntemi doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2012/3705 E.  ,  2012/7082 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifçe çekilen kur"ada kendisine isabet eden 23 nolu dairenin kendisine teslim edildiğini, diğer ortakların tapuları verilmesine rağmen müvekkilinin tapusunun verilmediğini, oturmakta olduğu daireye kooperatif borçlarından dolayı haciz konulduğunu ileri sürerek, bağımsız bölümün kooperatif adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 40.000,00 TL"nin reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı temsilcileri, dava konusu dairenin davacıya tahsis edildiğini, aidat ve gecikme borcu nedeniyle tapu devri yapılmadığını belirtmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/8 Esas, 2008/712 Karar sayılı ilamına göre davacının dava tarihi itibariyle davalı kooperatife bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle adına daire tahsisi ya da bedeli olan tazminatı talep hakkının bulunduğu, dairenin kooperatifin borcuna istinaden başlatılan takip nedeni ile satışa çıktığı ve davacı tarafça bedeli ödenerek adına tapusunun tescil edildiği, ancak bu daire ile ilgili davacının tazminat talebi bulunduğu, davacının dava tarihi itibariyle davalı kooperatiften talep edebileceği tazminat tutarının 38.351,16 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 38.351,16 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalı temsileri temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı temsilcilerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, kooperatif ortaklığına dayalı olarak davacıya verilemeyen dairenin bedelinin tahsili istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/8 Esas sayılı dosyasında, davacının, davalı kooperatife borçlarını fazlasıyla ödediğine ve borcu bulunmadığına dair verilen karar kesinleştiğinden, işbu davada güçlü delil niteliğindedir. Bilirkişi kurulunca, anılan dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu değerlendirilerek, davacının, kooperatife hangi tarih itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği belirlenerek, bu tarih ve fazla ödemeleri esas alınıp işbu dava tarihine kadar oluşan borcunun
    hesaplanması ve tazminatın belirlenmesine ilişkin formülün ilgili bölümlerinde bu borcun esas alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece davacının ortak olduğu tarihten dava tarihine kadar oluşan borcuna göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla ve davacının borcunun olmadığı şeklindeki gerekçe bölümü ile çelişki meydana getirecek şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı temsilcilerinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.