13. Hukuk Dairesi 2016/7120 E. , 2019/5648 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ...’teki evini sattığını, davalıların isteği ve ihtiyacı üzerine 8000 TL’yi havale ettiğini, bu paranın davalı tarafından işletilerek sonuçta kendisine ev alınacağının vaadedildiğini, bir süre kirasının da ödendiğini, daha sonra paranın geri ödenmediğini, kardeşinin maddi durumunun bozulduğu, diğer davalı yengesi Zinnet ile muvazaalı olarak boşandıklarını ileri sürerek, 8.000,00 TL tutarındaki alacağın faizi ile birlikte tahsilini, geçmiş günler faizi ile karşılanmayacak olan 20.000,00 TL munzam zararın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... parayı aldığını, diğer davalıya verdiğini, davacı ile aralarında bir borç alıp verme ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.02.2014 tarihli 2013/21021 E. ve 2014/3641 K. sayılı ilamı kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 55.000,00 TL"nin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, alacağın 28.000,00 TL"sine dava tarihi olan 27.10.2004 tarihinden itibaren, 27.000,00 TL"sine ıslah tarihi olan 19.07.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,davalı ... bakımından açılan davanın reddine,manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davada kendisini vekille temsile ettiren davacıya vekalet ücreti hükmedilirken kararın 8.bendinde, "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 6.350,00 TL"nin davacı ..."den alınarak davalıya verilmesine," bu şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı lehine vekalet ücretine hükmedilirken; "vekalet ücretinin davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine," olması gerekirken yazılı şekilde hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve usul ekonomisi de dikkate alınarak, hükmün bu yönü ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ikinci bendin kapsamı dışındaki dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının 8.bendinde yer alan "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 6.350,00 TL"nin davacı ..."den alınarak davalıya verilmesine," söz ve rakamlarının hükümden çıkarılarak yerine "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 6.350,00 TL"nin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine," sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.