Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4258 Esas 2020/12392 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4258
Karar No: 2020/12392
Karar Tarihi: 24.09.2020

Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4258 Esas 2020/12392 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir Barosuna kayıtlı avukat sanık, alacaklı katılanın vekili sıfatıyla yürüttüğü davalarda hiçbir ücret almadan işlem yaptı. Suçlamaya konu olan 774,20 TL ve 829,82 TL tutarındaki parayı muaccel hale gelmiş vekalet ücreti ve masraf alacağına mahsuben tahsil eden sanık, katılanı zarara uğratmakla suçlanıyordu. Sanık, davaya konu vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak miktarının tespitine yönelik tarafların vekalet ilişkisi içerisinde bulunduğu tüm dosyaların onaylı örneğinin getirtilmesini talep etti. Ancak, bu talebin yerine getirilmemesi nedeniyle suçlamaya ilişkin yeterli delil toplanamadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verildi. Ancak, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle beraat kararı temyiz edildi ve hükmün bozulmasına karar verildi.
CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) 260/1. maddesi, zimmet suçundan zarar gören Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. CMK 237/2. maddesi ise sanıkların katılması hakkında hükümleri içermektedir. 3628 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ise savcıların yetkilerini düzenlemektedir. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ise mahkeme kararlarının temyiz edilebileceği konusundaki düzenlemeleri içermektedir. CMUK (Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu) 321. maddesi ise hükümlerin bozulmasına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
5. Ceza Dairesi         2018/4258 E.  ,  2020/12392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının olması, vekilinin 23/01/2018 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunması ve hükmü yasal süresinde temyiz etmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasına CMK"nın 237/2. maddesi hükmü uyarınca katılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    İzmir Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, alacaklı katılanın vekili sıfatıyla İzmir 13. İcra müdürlüğünün 2012/10737 Esas ve 2012/10738 Esas sayılı takip dosyalarından 17/09/2012 tarihli reddiyat makbuzları ile ayrı ayrı 774,20 TL ve 829,82 TL tahsil ettiği, yürüttüğü işlemler sonucu alınan bu miktarları uhdesinde tuttuğu ve bu suretle katılanı zarara uğrattığı iddia edilen dava konusu somut olayda; sanığın, katılanın verdiği vekaletname ile açtığı dava ve takip ettiği diğer davalarda hiçbir masraf ve ücret almadan işlem yaptığını, yaptığı işlemler nedeniyle masraf ve muaccel hale gelmiş vekalet ücreti alacağı olduğunu, bu alacağına mahsuben tahsil ettiği paranın uhdesinde kalan kısmını katılana vermediğini savunması karşısında, katılan ve sanık arasında davaya konu vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak miktarının tespitine yönelik tarafların vekalet ilişkisi içerisinde bulunduğu tüm dosyaların onaylı örneğinin getirtilmesi, savunmasında ileri sürdüğü hususlar nazara alınarak, dava konusu paranın tahsil edildiği tarihler itibarıyla katılandan muaccel hale gelmiş vekalet ücreti ve masraf alacağı olup olmadığı ile varsa miktarı hususunda bilirkişi raporu aldırılması sonrasında eyleminin sübutu ve hukuki niteliğinin takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, sırf savunmaya itibarla eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde atılı suçtan beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.