Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 17/10/2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanarak, sanık hakkında 2863 sayılı Kanun"un 74/2, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53/1, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/10/2008 tarih, 2008/199-2008/275 sayılı ilamıyla, sanığın 13/02/2005 tarihinde işlediği sabit görülen izinsiz kazı yapma suçundan 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK"nın 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis, 375 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 02/12/2008 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 24/08/2009 tarihinde hakaret suçunu işlediği sabit görülerek hakkında Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/04/2010 tarih, 2009/1135-2010/367 sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararın 09/06/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, duruşma açılarak, 18/12/2014 tarihinde sanığın mahkumiyetine karar verildiği görülmekle;
Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 17/10/2008 tarihli kararın kesinleşme tarihi olan 02/12/2008 tarihinden itibaren denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 24/08/2009 tarihine kadar CMK"nın 231/8. maddesi gereğince dava zamanaşımının durduğu, bu sürenin eklenmesi halinde suç tarihi ile inceleme tarihi arasında sanığın lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş
olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.