17. Ceza Dairesi 2016/9533 E. , 2016/12752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, infazın durdurulması ve temyiz talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/11/2010 gün 2011/274-300, 06/12/2008 gün 144-234, 23/09/1974 gün 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 sayılı kararlarında açıkça vurgulandığı üzere temyiz süresinin geçirilmesinden sonra eski hale getirme başvurularını değerlendirme yetkisinin Yargıtay"da olduğu belirtilmiştir.
Somut olayımıza gelince, sanığın yokluğunda verilen karar savunmasının alındığı sırada bildirdiği adreste (aynı zamanda adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres) 13.03.2012 tarihinde annesi ... imzasına tebliğ edildiği, sanık 27.04.2012 tarihli dilekçesi ile tarafına herhangi bir tebligat ulaşmadığını, temyiz hakkının verilmesini ve cezasının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece 05.04.2016 tarihli ek karar ile gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği belirtilerek taleplerin reddine karar verildiği, bu kararın sanığa tebliğ edildiği olayda, anılan Ceza Genel Kurul Kararları ışığında ve 5271 sayılı CMK"nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olduğu gözetilerek, infazın durdurulması ve temyiz taleplerinin reddine ilişkin ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05.04.2016 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
22.02.2012 tarihinde sanığın yokluğunda verilen kararın, savunması alınırken bildirdiği adreste annesi Sulhiyet Özyürek imzasına 13.03.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, UYAP sorgulamasında sanığın tebliğ tarihinde ceza evi kaydının olmadığı, gerekçeli kararda temyiz yasa yol ve süresinin yöntemine uygun şekilde gösterildiği, ancak sanığın CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 27.04.2012 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, sanık ..."in dosya içeriğine ve gerekçeye göre, geçerli bir nedene dayanmayan eski hale getirme isteminin ve temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuk ...’nın olay günü gece sayılan zaman diliminde müştekinin evine hırsızlık amacıyla girdiği, sanıklar ... ve ...’in birlikte gözcülük yaptıkları, eve gelen müştekinin kapıda suça sürüklenen çocuk ile karşılaştığı, müştekiyi gören suça sürüklenen çocuğun evden çaldığı cep telefonu ile birlikte kaçtığı, kovalamaca sonucu evin yaklaşık 200 metre uzağında müşteki tarafından yakalandığı, bu sırada suç ortağını kurtarmak isteyen diğer sanık ...’in cebinden bıçak çıkartarak gösterdiği, malın alınmasına yönelik yapılan bu eylem nedeniyle müştekinin suça sürüklenen çocuğu bırakmak zorunda kaldığı ve suça sürüklenen çocuğun çaldığı cep telefonu ile birlikte olay yerinden uzaklaştığı olayda, sanık ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin, gece vakti silahla birden fazla kişiyle birlikte yağma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri değerlendirme ve takdir etme yetkisinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi"ne ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı biçimde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenlerinin temyiz talebi reddedilen sanık ...’e sirayet ettirilmesine, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanık ve suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.