Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ile ..."ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kendini vekille temsil ettiren suçtan zarar gören ..."ın talimatla alınan beyanında davaya katılma talebinde bulunduğu, vekilin dava ve duruşmaları takip ettiği, duruşma tutanaklarına da katılan vekili olarak yazıldığı halde, mahkemece katılma istemi konusunda bir karar verilmemesinin, vekili aracılığıyla kendisini temsil ettiren suçtan zarar gören lehine vekalet ücretine hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği kabul olunarak, tebliğnamedeki (3) nolu bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. 1-16.04.2014 tarihli oturumda Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaasını açıkladıktan sonra, huzurda bulunan sanıklar müdafilerine mütalaaya karşı diyecekleri sorulmadan, savunma hakkını kısıtlar şekilde hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 216/1-2. maddelerine aykırı hareket edilmesi, 2-Sanığın oğlu olan tanık ..."ın 5271 sayılı CMK"nın 45/1. ve 51. maddeleri gereğince yeminden çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenilmesi, 3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 04.06.2011 yerine 05.06.2011 olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.