Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2461 Esas 2013/20293 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2461
Karar No: 2013/20293
Karar Tarihi: 19.12.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2461 Esas 2013/20293 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılar aleyhine manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı, bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kişilere zarar vermesi durumunda sorumlu o kamu kurumudur ve davalar bu kuruma açılmalıdır kararını vermiştir. Bu nedenle, davacıların açtığı dava reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
-TC Anayasası 40/III
-TC Anayasası 129/V
-657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi
-HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.
4. Hukuk Dairesi         2013/2461 E.  ,  2013/20293 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... aleyhine 04/03/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı- birleşen dosya davalısı ...’ın, asıl dosya davalısı ... ve davalı-birleşen dosya davacısı ...’a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın, asıl dosya davalısı ... yönelik temyiz itirazı ile birleşen dosyaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Asıl ve birleşen dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-birleşen dosya davalısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davada davacı ..., başmüfettiş olan davalı ...’ün, kendisi hakkında taraflı olarak rapor hazırladığını, bu şekilde kendisine mobing uygulandığını, diğer davalıların ise yönlendirme ile taraflı ifade verdiklerini ve suç isnadında bulunduklarını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Birleşen davada davacı ..., müdür yardımcısı olan asıl davanın davacısı ..., kendisine hakaret ettiğini, kurumda yolsuzluk yaptığı iddiası ile kendisini hırsızlıkla suçladığını belirterek manevi tazminat istemiştir.
    Mahkeme, davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın, davasını ispat edemediğini belirterek asıl davanın reddine, davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın, davalı-birleşen dosya davacısı ...’a hakaret ettiğini belirterek, birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. ( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.

    Davaya konu edilen olayda, ..Kurumu’nda başmüfettiş olan davalı ... ile yine aynı kurumda müdür yardımcısı olan davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın, görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı zarara sebebiyet verdikleri ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; adı geçenlere husumet tevcih edilmesi doğru değildir.
    Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, asıl davada davalı ... hakkında açılan dava ile davacı-birleşen dosya davalısı ... hakkında açılan birleşen davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle, davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın, asıl dosya davalısı ... yönelik temyiz itirazı ile birleşen dosyaya yönelik temyiz itirazları yönünden BOZULMASINA, davacı-birleşen dosya davalısı ...’ın asıl dosya davalısı ... ve davalı-birleşen dosya davacısı ...’a yönelik temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/12/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre hükmedilen manevi tazminat miktarında şu aşamada görüş bildirmeksizin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.19/12/2013






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.