12. Ceza Dairesi 2015/8719 E. , 2016/10512 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği, sanığın olay tarihinde alkollü şekilde araç kullandıktan sonra aracı park ettiği sırada, durumundan şüphelenilmesi üzerine polis ekipleri tarafından aracın yanına gidilmesi ve araçtakilerin alkollü olduklarını beyan etmeleri üzerine aracı kullandığı tespit edilen sanığın alkolmetreye üflemeyi reddetmesi üzerine sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kamu davası açılıp mahkemece de sanığın alkol metreye üflemeyi reddetmesinden yüksek oranda alkollü olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği olayda, sanığın alkol miktarının belirlenemediği ve sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair dışa yansıyan davranışlarıyla ilgili genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesinin yapılmadığı, bu durumda sanığın emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edip edemeyeceği hususunun tüm dosya kapsamından şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; sadece alkol kullanılmış olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığı ve sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.