Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3211
Karar No: 2019/2945
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3211 Esas 2019/2945 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3211 E.  ,  2019/2945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Kal

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili, dava konusu 2334 parsel sayılı taşınmazın muris ... adına kayıtlı iken ölümünden sonra mirasçılarına intikal ettiğini ve icara verilerek kullanılmaya başlandığını, daha sonra mirasçılardan davalı ... ve eşi davalı ... tarafından diğer mirasçıların rızası alınmadan taşınmaza betonarme ağır yapılarak işgal edildiğini, haksız işgal nedeniyle davacıların taşınmazdaki paylarından istifade edemediklerini açıklayarak, davacıların payına vaki elatmanın önlenilmesine, inşa edilen yapının yıktırılarak söz konusu taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve ..., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılar ile davalı ..."nın tarla vasfındaki taşınmazın müştereken malikleri ve tapu kaydında tüm hissedarların 1/8 oranında paya sahip oldukları, taşınmaz üzerindeki yapının davalı yanca yaptırıldığı, telle çevrili olan bölümün davalı yanca kullanıldığı noktasında bir ihtilafın olmadığı, bilirkişi raporunda 15.000 m2"lik tarlanın içerisinde yapı bulunan telle çevrilmiş 783,53 m2"lik kısmının davalının kullanımında olduğunun tespit edildiği, daha önce taşınmazın kiraya verilerek gelirinin kardeşler arasında eşit şekilde paylaştırıldığına dair davacı yanın iddiasının tanık anlatımları ile doğrulandığı, buna karşılık davacıların tarlanın hayvan barınağı olarak kullanılması nedeniyle kalan bölümünün icara verilemediğine, kimsenin almak istemediğine dair iddiasının hayatın olağan akışı içerisinde düşünüldüğünde makul kabul edileceği, davalılar taşınmazı kendi hisseleri oranında kullandıklarını savunmuş iseler de zeminde bir fiili taksimin söz konusu olmadığı, aksi yönde bir iddia ve ispat da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı yanın müdahalesinin meni ile taşınmaz üzerindeki yapının kal"i ve taşınmazın eski hale iadesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenilmesi, kal ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 2334 parsel sayılı taşınmaz elbirliği mülkiyeti şeklinde tarla niteliği ile 15.000,00 m² olarak davacılar ile davalı ... adına kayıtlıdır. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde davalılar tarafından yapılmış 196,85 m2 yapı bulunduğu ve etrafının telle çevrili olduğu, tel ile çevrili toplam alanın 783,58 m2 olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan raporlar hükme esas alınarak yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmişse de, yeterli bir inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşmadığı belirtilmekte ise de; davacıların kullanabilecekleri bir bölüm olup olmadığı, davalıların davacıların kullanımına engel olup olmadıkları hususları üzerinde yeterince durulmamıştır. Hâl böyle olunca, mahkemece yukarıda değinilen ilkeleri kapsar biçimde inceleme ve araştırma yapılması, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazda davacıların paylarına karşılık kullanabilecekleri bir bölüm olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, bozma nedenine göre harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi