Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1580
Karar No: 2021/3954
Karar Tarihi: 01.06.2021

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/1580 Esas 2021/3954 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine ve beraatlerine dair verilen hükmü inceledi. Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verdi. Ancak, sanık ...'nin nitelikli cinsel istismarı suçunu sarkıntılık şeklinde gerçekleştirdiği, sanıklar ... ile ...'nın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine yönelik yeterli kanıt olmadığı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...'un kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek düzeltilerek esastan reddedildi ve karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK'nın 288, 294, 299/1, 302/1, 37/1, 39/4, 43, 61, 103/3-a, 109/1, 3b-3.f, 109/5. 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2020/1580 E.  ,  2021/3954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli istismarı (sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında)
    HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...’in çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ile suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine, sanıklar ..., ... ile ...’ün çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraatlerine dair İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.07.2019 gün ve 2018/902 Esas, 2019/384 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede tebliğnamede suça sürüklenen çocuk olarak gösterilen ... hakkında verilen kararla ilgili kanun yoluna başvurulmadığı gözetilerek dosya tetkik edildi.
    Katılan ile katılan mağdure vekiline 01.11.2019 günlü tebliğ edilen karara yönelik 15 günlük temyiz süresinin son günü olan 16.11.2019 tarihinin tatil gününe rastlaması nedeniyle 18.11.2019 günü verilen temyiz dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 39/4 maddesine göre süresinde olduğu gözetilerek gereği görüşüldü:
    Sanıklar ..., ... ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık ve halleri ile katılan Bakanlık vekili, katılan ile katılan mağdure vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan Bakanlık vekili ile katılan ... katılan mağdure vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanıklar ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan değerlendirmede mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, olay tarihinde sanık ...’ın, diğer sanık ... ve inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ..."la birlikte mağdureyi aracına alıp bir süre ilerledikten sonra durduğu yerde ..."ı bırakmasını müteakip suça sürüklenen çocuğun ilişkiye girmesi konusunda baskı yaptığı mağdureye ayrıca ilişki teklif ederek arka koltuğa yanına geçtiği ve teklifini kabul etmeyen on üç yaşındaki mağdurenin beline dokunup kemerini tuttuğu sırada diğer sanık ...’ün polis gelebileceğini beyan etmesi üzerine henüz herhangi bir yakalanma tehlikesi yokken ve mağdureyi başkaca bir alana götürme imkanı varken nitelikli cinsel istismar eyleminin icrai hareketlerine başlamadan kendiliğinden bıraktığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince mevcut haliyle sanık ..."ın eyleminin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanıklar ... ile ... ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan değerlendirmede sanık ..."un mağdureye yönelik istismar eyleminden arkadaşı ... aracılığıyla haberdar olan sanık ...’ın, olay günü karşılaştığında ...’un eylemini sorduğu mağdurenin olayı doğrulaması üzerine yaşı itibarıyla hukuken geçersiz rızasına istinaden diğer sanık ...’ın evine götürmesinin ardından mağdurenin burada cinsel amaçla alıkonulduğuna dair her hangi bir beyan veya delil olmadığı da nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanıklar ... ..."la ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 109/1, 3b-3.f maddeleri ile belirlenen cezaların koşulları oluşmadığı halde aynı Kanunun 109/5. maddesi ile artırılması,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan değerlendirmede 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi gereğince temel cezalar belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenlemeler nazara alındığında ilk derece mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temel cezaların tespiti sırasında kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçelerle cezaların teşdiden belirlenip, ayrıca sanıklardan ... haricinde herhangi bir adli sicil kayıtları ile duruşma tutanağına yansıyan olumsuz durumları da görülmeyen adları geçen sanıklarla suça sürüklenen çocuk haklarında “fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak” şeklindeki yeterli olmayan gerekçelerle 62. maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
    Sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan değerlendirmede mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ...’un, evinde mağdureye yönelik nitelikli cinsel istismarı eylemini gerçekleştirdiği sırada oda kapısında bekleyen suça sürüklenen çocuk ...’in ...’un çıkmasını müteakip odaya girerek ayrıca nitelikli cinsel istismarda bulunduğu, mevcut haliyle sanık ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerini 5237 sayılı TCK’nın 103/3-a maddesi kapsamında birlikte gerçekleştirmelerinden dolayı haklarında 103/3-a. maddesinin uygulanıp, kendi eylemi dışında sanığın eylemine de aynı Kanunun 37/1 maddesine göre iştirak eden suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca TCK’nın 43. maddesinin de tatbiki gerektiği gözetilerek anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili, katılan ile katılan mağdure vekili, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 08.10.2019 gün ve 2019/2669 Esas, 2019/1949 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 01.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi