Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2785
Karar No: 2021/2071
Karar Tarihi: 29.04.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2785 Esas 2021/2071 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları ve müvekkillerinin inşaat yapımını eksiksiz olarak tamamladıklarını ancak davalılar tarafından müvekkillerine düşen taşınmazların tapuda devrinin gerçekleşmediğini ileri sürerek tapuya kaydedilmelerini talep etmiştir. Mahkeme davalıların eksik işlerin giderilmesini talep edemeyecekleri gerekçesiyle davacıların lehine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararına göre, davalı ... arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları temlik aldığından eksik işlerin giderilmesi gerekmekte ve davacıların tescile hak kazanması mümkün değildir. Sonuç olarak, davacıların karar düzeltme istemi kabul edilerek Yargıtay'ın bozma kararı kaldırılmış ve mahkeme kararı onanmıştır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 81. (TBK'nın 97.) maddesi karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden tarafın kendi borcunu ifa etmeden karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceğini belirtmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 132. maddesi ise ibra sözleşmesinin borcu sona erdiren bir sebep olduğunu ve borçlu devri öğrendiği sırada alacağı devredene karşı sahip olduğu bütün defileri devredilene karşı da kullanabileceğini düzenlemektedir. Ayrıca, 6098 Sayılı TBK'nın 188/I. maddesi uyarınca alacağın temlikinde borçlu devri öğrendiği sırada alacağı devredene karşı sahip olduğu bütün defileri devredilene karşı da kullanmak hakkına sahiptir.
15. Hukuk Dairesi         2020/2785 E.  ,  2021/2071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile bir kısım davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkillerinin inşaat yapımını eksiksiz bir şekilde tamamladıklarını ve davalılara teslim ettiklerini, teslime rağmen davalılar tarafından müvekkillerine düşen taşınmazların tapuda devrinin gerçekleşmediğini ileri sürerek sözleşme doğrultusunda kat mülkiyeti kurulmak sureti ile davalılara ait olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri ve davalılara düşen bağımsız bölümlerin arsa paylarının belirtilerek tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı taktirde davalıların kendilerine düşen bağımsız bölüm üzerindeki arsa payları baki kalarak sözleşme gereği müvekkillerine düşen bağımsız bölümlere isabet eden arsa paylarının iptaline ve müvekkilleri adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ..."nun sözleşmede taraf olmadığı, sözleşmede taraf olan ...’dan pay satın aldığı, pay satın alırken dava konusu sözleşmedeki haklarını temlik aldığına ilişkin temliknameyi dosyaya sunmadığı, davalı ...’nun sözleşmeye göre eksik işlerin giderilmesini davacı yükleniciden birlikte ifa kuralı gereğince talep edemeyeceği, diğer davalı arsa sahiplerinin de davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/2022 Esas – 2019/230 Karar ve 31.01.2019 tarihli kararı ile, arsa sahibi muris Mahmut Bayar’ın sözleşmeye konu taşınmazda bulunan hissesini davalılardan ...’ya sattığı, 07.09.2005 tarihli resmi senette "... iş bu satış işlemini yukarıda yazılı olduğu şekilde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm hukuki sonuçlarını kabul ederek gösterilen bedel üzerinden alıp kabul ettiğini" şeklinde ibarenin bulunduğu, bu ibarenin alacağın temliki niteliğinde olup arsa sahibinden hisse satın satın alan davalı ...’nun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları temlik aldığının kabulü gerekeceği, bu durumda 818 Sayılı BK.nın 81. (TBK.nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemeyeceği, arsa sahiplerinin ve temlik alan üçüncü kişilerin sözleşmeden doğan haklarını teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işler bedeli ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden yüklenicinin tescile hak kazanamayacağı gerekçesiyle davalılardan ...’nun dairesinde sözleşmeden kaynaklı eksik veya ayıplı imalatın bulunup bulunmadığının araştırılarak, eksik imalatın bulunması halinde birlikte ifa kuralı gereğince karar verilmesi ya da eksik imalat bedelinin depo edilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.23. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına karşı davacı yüklenici karar düzeltme talebinde bulunmuştur.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girinceye kadar ibra sözleşmesi Yargıtay’ın konuya ilişkin içtihatları ile şekillenmiş, 6098 Sayılı TBK’nın 132. maddesi ile yasal dayanağa kavuşmuş olup, Yargıtay’ın konuya dair içtihatlarının TBK’da aynen korunduğu anlaşılmıştır. İbra sözleşmesi ile taraflar, mevcut bir borcu kısmen veya tamamen ortadan kaldırarak borçlunun borçtan kurtulmasını sağlamaktadırlar. Bu özelliğiyle ibra, borcu sona erdiren sebeplerden birini oluşturmaktadır.Söz konusu açıklamayı somut olayımız bakımından değerlendirdiğimizde; ... 19. Noterliğinin 17.06.2005 tarihli ve 32435 yevmiye no.lu taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile muris arsa sahibi Mahmut Bayar’ın davalı ...’ya 3. normal kattaki bir daireyi sattığı, satış bedelini peşin olarak aldığı, tapu ferağının da istenildiği zaman verileceği düzenlenmiş olup, 14 no.lu bağımsız bölümün tapu ferağının davalı ...’ya 07.09.2005 tarihli resmi senetle devredildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve davalı ... tarafından itiraz edilmeyen satış vaadi sözleşmesinden sonra muris arsa sahibi ... tarafından imzalandığı anlaşılan “21.06.2005 Tarihli Teslimat Sözleşmesi” ile ...’ın, 14 no.lu daireyi tamamı bitmiş olarak ve dairenin anahtarlarını yükleniciden onları ibra ederek teslim aldığına dair belge imzaladığı anlaşılmıştır. Söz konusu belge yukarıda izah edildiği üzere ibra niteliğinde olup, arsa sahibi ...’ın 14 no.lu bağımsız bölümle ilgili alacak hakkından vazgeçerek borcu sona erdirdiği anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı TBK’nın 188/I. maddesi uyarınca, alacağın temlikinde borçlu devri öğrendiği sırada alacağı devredene karşı sahip olduğu bütün def"ileri devredilene karşı da kullanmak hakkına sahiptir. Daire’nin bozma kararında kabul ettiği resmi senette belirtilen alacağın temliki işlemi geçerli ise de davacı yüklenicinin, muris arsa sahibi ...’ın 21.06.2005 tarihli belge ile 14 no.lu bağımsız bölümle ilgili kendisini ibra ettiği, böylelikle söz konusu bağımsız bölümle ilgili herhangi bir borcunun bulunmadığı itirazını temlik alan davalı ...’ya karşı da ileri sürdüğü anlaşıldığından davalı ...’nun birlikte ifa kuralı uyarınca eksik ve ayıplı işler giderim bedelinin tahsili talebinin mahkemece bu gerekçe ile reddi gerekirken, geçerli bir temlik olmadığı gerekçesiyle reddi kararı doğru olmamış, mahkeme kararının gerekçe kısmının bu şekilde değiştirilerek onanması gerekirken, Yargıtay 23. Hukuk Daire’nce sehven bozulmasına karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından bozma ilamının kaldırılarak kararın davacı yararına onanmasına karar verilmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/2022 Esas – 2019/230 Karar ve 31.01.2019 karar tarihli bozma ilamının kaldırılarak hükmün ONANMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, davalı ..."an 1.024,20 TL harç alınmasına, 29.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi