4. Hukuk Dairesi 2013/16735 E. , 2013/20264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/05/2012 gününde verilen dilekçe ile özel kanuna dayalı alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 19/12/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, bir kamu kurumu tarafından idari bir karar ile maaş, sağlık ödemesi v.s. ad altında ilgilisine ödeme yapıldıktan ve kendisine ödeme yapılan ilgilinin kendisine ödeme yapılmasını gerektiren koşulları taşımadığının anlaşılması üzerine kamu kurumunca ödemeye ilişkin kararın iptal edilmesinden sonra, dayanaksız kalan ödemelerin ilgilisinden geri istenmesine (sebepsiz zenginleşme nedeniyle) ilişkin kamu kurumunun açtığı bir davadır.
Kamu kurumunun (idarenin) ödeme yapılmasına ilişkin kararı nasıl bir idari işlem ise, ödeme yapılmasına ilişkin kararın dayanağı olan koşulların kalmaması veya bulunmadığının anlaşılması üzerine kamu kurumunca (idarece) ödemenin iptaline ilişkin kararı da idari bir işlemdir. İptale ilişkin işlem (karar) kendisine ödeme yapılan kişi tarafından idari yargıda iptal ettirilmediği takdirde geçerli ve yürürlükte olan bir işlem (karar) olacağından bu işlem
(karar) nedeniyle davacı kamu kurumu (idare) yapmış olduğu ödemeleri geri isteyebilir. Kendisine ödeme yapılan kişi de bu ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geriye ödemek zorundadır. Adli yargıda açılması gereken bu davalarda kendisine ödeme yapılan davalı kişinin "ödeme koşullarını taşıdığı, iptal kararının doğru olmadığı, iyi niyetli olduğu, ödemenin geri istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı v.s." yolundaki savunmaları, ödemenin iptaline ilişkin işlemin (kararın) iptali için idari yargıda açacağı davada ileri sürülebilir. Adli yargıda sebepsiz zenginleşme nedeniyle kurumca açılan davalarda sonuca etkili olmadığı gibi idari bir işlemi (kararı) ortadan kaldıracak veya tesirini azaltacak sonuçları doğuracak iddia ve savunmaları adli yargının inceleme, yetki ve görevi de yoktur.
Bu davalarda önemli olan, ödemenin iptaline ilişkin kamu kurumunca yapılan işlem (verilen karar) üzerine hangi tarihten itibaren ve hangi ödemelerin geri istenebileceğidir. Bunun da, kamu kurumunca (idarece) yapılan işlem veya verilen kararın içeriği incelenmek suretiyle tespit edilip karara bağlanması gerekir.
Sonuç itibariyle, ödemelerin iptaline ilişkin kamu kurumunca (idarece) verilen karar idari yargı yerinde usulüne uygun olarak iptal ettirilmediği sürece, kamu kurumu (idare) sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iptal kararının içeriğine göre tespit olunacak ödemeleri geri isteyebilir. Kendisine ödeme yapılan davalının idari yargıda ileri sürmesi gereken savunma ve iddiaları adli yargıdaki bu davada sonuca etkili değildir.
Bu nedenlerle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. 19/12/2013