Esas No: 2019/1383
Karar No: 2020/2313
Karar Tarihi: 29.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1383 Esas 2020/2313 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçi ...ın İş Mahkemesinde açtığı davada hüküm altına alınan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını müvekkilinin ödediğini, aralarındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince ödenen 9.557,71 TL"den davalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2013/18830 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işçilerle ilgili tüm yetkinin davacıda olduğunu, müvekkilinin işveren sıfatı olmadığından rücuen tazminat istenemeyeceği aksi kanaat halinde müvekkilinin sorumluluğunun işçiyi çalıştırdığı süre ile sınırlı olabileceğini savunarak davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 22. maddesi ile genel şartnamenin 38. maddesine göre işçilik alacaklarından alt işveren olan davalının sorumluluğunun kararlaştırıldığı, buna göre kıdem tazminatı yönünden dava dışı işçinin davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemle sınırlı olmak kaydıyla, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden son işveren olan davalının tam sorumlu olduğunun kabulüyle 4.108,27 TL asıl alacak ve 1.421,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.529,90 TL üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Davalı vekilinin temyizi yönünden;
1- Mahkemece verilen karara karşı temyiz talebinde bulunan davacı vekilinin temyiz dilekçesi davalı vekiline 12.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili de hükmü 15 günlük yasal süresinden sonra 02.04.2018 tarihinde katılma yoluyla temyiz etmiştir. Bu durumda süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin süreden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde davalıya iadesine, aşağıda belirtilen onama harcının davacıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.