Rüşvet alma ve rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2061 Esas 2020/12385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2061
Karar No: 2020/12385
Karar Tarihi: 24.09.2020

Rüşvet alma ve rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2061 Esas 2020/12385 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıklardan beşinin rüşvet iddiasıyla yargılandığı ancak mahkeme tarafından beraatleri kararlaştırıldığı belirtiliyor. Dosya üzerinde yapılan incelemede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın rüşvet alma suçunun zarar göreni olduğu ve bu nedenle dava sürecinde katılma hakkının bulunduğu ifade ediliyor. Sanıkların leh ve aleyhlerindeki kanıtların incelendiği, iddianın reddine ilişkin sebeplerin açıklığı belirtildiği ve mahkemenin oluşan kanaat doğrultusunda bozma talebini kabul etmediği belirtiliyor. Bununla birlikte, diğer sanıklardan üçünün ölümleri nedeniyle dosyanın mahallinde araştırılması gerektiği ifade ediliyor ve bu yönde yapılan temyiz itirazlarının yerinde görülerek hükümlerin bozulmasına karar veriliyor. Kararda açıklanan kanun maddeleri şunlardır: 3628 sayılı Yasa'nın 17 ve 18. maddeleri, CMK'nın 237/2 ve 260. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 64, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
5. Ceza Dairesi         2016/2061 E.  ,  2020/12385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığının rüşvet alma suçunun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddeleri gereğince davaya katılma ve kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu, kovuşturma aşamasında katılma isteği hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de temyiz dilekçesinin katılma iradesini ortaya koyduğu da anlaşılmakla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının vekili aracılığıyla yapmış olduğu katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18 ile CMK"nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak KABULÜNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1-Sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların leh ve aleyhlerindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılan vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanıklardan ..., ... ve ... haklarındaki beraat hükümlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
    Sanık ..."in hükümden sonra 07/10/2016, sanık ..."ın 20/01/2016 ve sanık ..."in ise 16/06/2016 tarihlerinde öldükleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususlar mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
    Kanuna aykırı, katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.