23. Hukuk Dairesi 2012/4772 E. , 2012/7036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı şirket vekili, taraflar arasında müvekkilinin yüklenici, davalının ise arsa sahibi olarak 21.02.2001 tarihinde "kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış sözleşmesi" imzalandığını, davalının verdiği vekaletname uyarınca müvekkili şirketin o tarihteki müdürünün inşaat faaliyetleri ile ilgili olarak yetkilendirildiğini, müvekkilinin bunun üzerine çalışmalara başlayıp, zemin etüdü yaptırıp, proje çizdirip onay alındıktan sonra, inşaat işlerine başladığını, ancak davalı tarafından keşide edilen ihtarname ile müvekkili şirketin müdürünün vekaleten verilen yetkilerden azledildiğini ve müvekkili şirketin inşaatla ilgili hiçbir yetkisinin kalmadığını, daha sonra sözleşmenin davalı tarafından 24.02.2003 tarihli ihtarla feshedildiğini, davalının bir başka kişi ile sözleşme imzaladığını ve müvekkilinin inşaa ettiği altyapı üzerine binanın kurulduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, 15.000,00 TL müsbet zararın ve 15.000,00 TL iş bedelinin ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10 ve 11. maddeleri uyarınca davacının üç ay içinde inşaata başlamaması nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının inşaatla ilgili hiçbir çalışma yapmadığını, davacı tarafından alınması gereken toprak ve temel vizesinin müvekkili tarafından alındığını, mimari proje ve ruhsat masraflarının müvekkili tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı, davalıya ait inşaatın yapımını üstlendiğini, bu amaçla davalının davacı şirket yetkilisine imza yetkisi verdiğini, inşaat ruhsatı alınıp, inşaata başlandığı ancak davalı tarafından verilen yetkinin geri alınması nedeni ile davacının inşaata devam edemediği, daha sonra davalının sözleşmeyi feshettiği, davalının haklı fesih yapmadığı, bu nedenle davacı tarafından yapılan iş tutarı ve proje bedeli toplamından dolayı sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 21.02.2001 tarihli "kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış sözleşmesi"nin haksız olarak feshedilmesi nedeni ile uğranılan müsbet zarar ile yapılan iş bedelinin tahsiline ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesine göre, hükmün iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Ayrıca Anayasa"nın 141"nci maddesinin 3"ncü fıkrası hükmüde bütün mahkemelerin, her türlü kararların gerekçeli olarak yazılması gerektiği hükmüne amirdir. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar hakimin hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilecektir. Diğer bir anlatımla Yargıtay denetimi ancak bu kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Açıklandığı üzere mahkemece tarafların tüm delillerinin açıkça değerlendirilerek itirazlarının hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken, gerekçesiz hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2) Davalı vekili; inşaatın proje bedelinin proje sahibi dava dışı mimara müvekkili tarafından ödendiğini savunmuş, dava dışı mimar 05.05.2011 tarihli duruşmadaki beyanında proje ücretini davalı arsa sahibinin ödediği ifade etmiştir. Bu durumda, mahkemece hüküm altına alınan miktara proje bedelinin dahil edilmemesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüne, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.