22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/378 Karar No: 2016/10052 Karar Tarihi: 05.04.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/378 Esas 2016/10052 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/378 E. , 2016/10052 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar ... ile ... Rektörlüğü avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde çalıştığını, haklı sebebe dayanılmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekilleri ayrı ayrı davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece verilen kısmen kabul kararı Dairemize ait ilam ile zamanaşımı def"inin uygulanması gerektiği yönünden bozulmuş, bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporuna göre yeniden hüküm kurulmuştur. Temyiz: Kararı davalılar ... ve ... Rektörlüğü vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: Dosya içeriğine göre, davalıların cevap dilekçelerinde ileri sürdükleri zamanaşımı def"i dikkate alınmamış, hükme esas alınan 04.03.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna göre alacaklar hükme bağlanmıştır. Bu raporda, ilgili alacaklarda davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalışmış oldukları süre sebebiyle 01.03.2003 tarihinden itibaren hesaplama yoluna gidilmiştir. Ancak dava tarihi dikkate alındığında alacakların zamanaşımı def"i sebebiyle 10.10.2003 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğinden bu yönde bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu aldırılmış, ancak ilk hükümden daha yüksek rakamda fazla mesai ücreti alacağının tahsiline karar verilmiştir. Bu durumun bozmaya uygun olmadığı gibi, usuli kazanılmış hak ilkesine de aykırı olduğu açıktır. Mahkemece hükmün dayandığı 04.03.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna göre ve dava tarihi dikkate alınarak zamanaşımı defi uygulanmak suretiyle dava konusu alacaklar hakkında hüküm kurması gerektiğinden bozma kararı vermek gerekmiştir. Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 05.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.