Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5396
Karar No: 2022/2563
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5396 Esas 2022/2563 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 1987 yılında Akbank Kırıkhan şubesinde açtığı hesapta bulunan 10.424 TL'yi bankadan talep etmiş, ancak ihtarnameye rağmen alamamıştır. İlk derece mahkemesi, hesabın Fona devredilmediğini belirterek davacının lehine karar vermiştir. Ancak istinaf sonucu Bölge Adliye Mahkemesi, hesapta bulunan paranın davalıya ödenmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Ayrıca vekalet ücreti kararında da yanılgı olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme AAÜT'nin 13/2 maddesine göre, hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğini belirterek vekalet ücretinin kabul edilen tutarı geçemeyeceği konusunda uyarıda bulunmuştur. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 355 vd., 369/1., 371, ve 373/2. maddeleri ile AAÜT'nin 13/2. Maddesi kararda geçmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2020/5396 E.  ,  2022/2563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17.04.2018 tarih ve 2016/31 E- 2018/178 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.12.2019 tarih ve 2018/1745 E- 2019/1544 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, katılma yoluyla davalı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin 21/09/1987 yılında Akbank Kırıkhan şubesinde hesap açtığını, bu hesapta 21/09/1987 tarihi itibari ile 10.424.- TL paranın bulunduğunu, hesaba yatan paranın kendisine verilmesi amacıyla banka şubesine müracaat ettiğini ancak banka personeli tarafından paranın verilmeyeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine ihtarname gönderdiğini ileri sürerek tespit edilecek ana alacak ve faizlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17/01/2018 tarihli dilekçesiyle dava miktarını 138.430,03 TL daha artırarak 148.854,03 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili bankanın Kırıkhan şubesinde 21/09/1987 tarihinde açılan hesaba 10.424.- TL yatırıldığını, davacının o tarihte reşit olmadığını ve o tarihten sonra da ilgili hesapla herhangi bir işlem yapılmadığını, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince; hesabın Fona deveredilip devredilmeği husunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna yazılan müzekkereye verilen cevapta Akbank TAŞ'den fona devredilen hesaplar arasında ... adına kayıtlı herhangi bir hesap bilgisine rastlanılmadığının belirtildiği, dolayısıyla banka tarafından mevzuat gereği yapılması gerekli işlemlerin yapılmadığı, söz konusu hesapta bulunan bakiye mevduatın Fona devredilmediği gerekçeisyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafça dosyaya sunulan hesap cüzdanı örneğinin incelenmesinde, hesabın vadesiz hesap olduğu ve hesapta 21/09/1987 tarihinde 10.424.- TL bulunduğu, hesapta bulunan paranın Fona da devredilmediği, davalı bankanın 10.424.- TL 'yi davacıya ödemekle yükümlü olup, davalının davacıya ödeme yapıldığını iddia etmediği gibi buna ilişkin de bir delil sunmadığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince dava konusu alacak için bilirkişi raporu alınıp son rapora göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava konusu hesabın vadesiz hesap olduğu, davalı bankanın sorumluluğunun vadesiz hesaptaki para ile sınırlı bulunduğu, vadesiz hesapta bulunan para için faiz talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından hesapta bulunan paranın ilk olarak 11/01/2016 tarihli ihtarname ile talep edildiği ve bu hususta davalı bankaya 7 gün süre verildiği, ihtarnamenin davalıya 12/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 20/01/2016 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, 10.424,00 TL'nin 20/01/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili, katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, davacı adına davalı bankada açılmış olan vadesiz mevduat hesabında bulunduğu iddia olunan mevduatın iadesi istemine ilişkin olup, davalı banka tarafından Bankacılık Kanunu gereği davacıya gerekli tebligatların yapıldığı ve mevduatın TMSF'ye aktarıldığı ispat olunamadığından, davacının mevduatın iadesini talep etmekte haklı olduğu, ancak, davacıya ait banka hesabının 1987 yılında açıldığı, hesabın vadesiz hesap olduğu ve hesapta 10.424.- TL (eski para ile) bulunduğu, 01.01.2005 tarihinde Türk Lirasından altı sıfır atıldığı da gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hesap hatası sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/2. maddesine göre, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin davada kabul edilen tutarı geçemeyeceği de gözetilmeksizin vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, katılma yoluyla temyiz isteminde bulunan davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi