Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7601
Karar No: 2022/2591
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7601 Esas 2022/2591 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7601 E.  ,  2022/2591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 02.05.2017 tarih ve 2014/294 E- 2017/170 K. sayılı kararın davacı-karşı davalı vekilince asıl ve karşı davaya yönelik, davalı-karşı davacı vekili tarafından ise asıl davaya yönelik istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.09.2020 tarih ve 2017/5283 E- 2020/1496 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı-karşı davalı vekili; müvekkilinin ...Kartuş ticaret unvanı altında yazıcı teknolojileri ve toner dolum sektöründe öncülük ettiğini, üretim ve satışını yaptığı ürünlerin yoğun çaba ve emek sonucunda sektöre getirdiği yenilik ve satış sonrası sunulan bakım ve destek hizmeti dolayısıyla tüketici nezdinde bilinirlik kazandığını, müvekkilinin 2013/02496 numarası ile TPMK nezdinde tescil ettirdiği "Kartuş Tankı" endüstriyel tasarımının en büyük özelliklerinden birisinin siyah kartuş tankının, diğer renklere ait tanklardan daha büyük tasarlanmış olduğunu, davalı firmanın müvekkili adına tescilli ve müvekkilinin ürün yelpazesinde oldukça önemli bir yer tutan tasarımının aynısını ayniyet derecesinde benzerini www.cescesor.com alan adlı internet sitesi üzerinden satışa sunduğunun saptandığını ve davalı firmaya ...10. Noterliği'nin 07.03.2014 tarihli ve 009520 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iltibasa yol açan bu eylemlerine son vermesi gerektiğinin ayrıca bildirildiğini, müvekkilinin tescilli tasarımını kopyalayarak bu şekilde piyasaya sürülmesinin 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması hakkında KHK'ya ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının bu eylemlerinin tesadüf olmadığını ve müvekkilince satışa sunulan ürünleri satın almak isteyen
    potansiyel müşterileri kendi internet sitesine yönlendirebilmek, müvekkilinin firmasının tanınmışlığından faydalanabilmek için müvekkili adına tescilli "bursakartuş" markasını Google Adwords reklamlarında anahtar kelime olarak tayin ettiğini, ticari anlamda kullanmaya başladığını, tüm ihtarlara rağmen davalının bu eylemlerine devam ettiğini ileri sürerek müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli 2013/02496 sayılı "Kartuş Tankı" adlı endüstriyel tasarımının davalı firma tarafından haksız ve izinsiz olarak kullanımı suretiyle gerçekleştirilen tasarım hakkı ihlalinin tespiti, durdurulması, haksız rekabetin men'i ve tecavüzün giderilmesini, müvekkilinin endüstriyel tasarımı haklarının ihlal edilmesi nedeniyle oluşan zararların giderilmesi anacıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili; bir tasarımının öncekinden daha büyük-küçük-kısa-kalın-ince-ayırt edicilik katmayacak şekilde farklı renkli olmasının o ürünün yeni ve ayırt edici olduğunu göstermediğini, bunun yanında kanunun bir tasarımın ayırt edici olabilmesi için diğer tasarımların yanında genel görünümlerinin de farklı olmasını aradığını, davacının tasarımının 554 sayılı KHK'nın 6 ve 7 maddelerindeki şartları taşımadığını, bu maddeler değerlendirilirken genel izlenimin dikkate alınması gerektiğini, dava konusu bu tasarımınsa diğerlerinden genel anlamda bir farklılığının bulunmadığını, davacının müvekkiline ait markaları internet reklamcılığında anahtar kelime olarak kullandığını, sektördeki genel ibareler olan "bitmeyen kartuş" ibaresini kendi adına tescilliymiş gibi kullandığını, "Bursa" ve "kartuş" kelimeleri gibi genel ifadeleri tekeline almaya çalışarak rekabeti engellemeye çalıştığını, karşı davalı adına tescilli 2013/02496 sayılı endüstriyel tasarımın, gerek dünyada gerekse ülkemizde başvuru tarihi olan 28.03.2013 tarihinden çok önce kamuya sunulduğunu, yenlilik ve ayırt edicilik vasfını taşımayan bir tasarım olduğunu, karşı davalı adına tescilli ürünün ülkemizde sürekli mürekkep besleme sistemi olarak bilindiğini, bu sistemin tüm dünyada CISS (Continuous Ink Supply System) olarak bilindiğini, Google arama motoru kullanılarak CISS kelimesi görsellerde aratıldığında hükümsüzlüğü talep edilen tasarımın aynısının ve ayırt edilemeyecek derecede benzerinin halihazırda tüm dünyada satışa sunulduğunun görüldüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, karşı davanın kabulünü ve davalının kötü niyetli ve haksız olarak tescil ettirdiği 2013/02496 sayılı endüstriyel tasarımının tamamen hükümsüzlüğünü, iptalini, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-karşı davacı tarafından sunulan delillerden Lancelot International Co.Limited şirketine ait yazılı beyanın Kadıköy 13.Noterliği'nin 07545 yevmiye numaralı ve onaylı tercüme evrakı incelendiğinde; dava konusu tasarımının Çin'de 2011 yılından bu yana üretildiği bu nedenle davaya konu tasarımın mutlak-objektif-nitelikli yenilik özelliğini taşımadığı, bununla birlikte davacı-k.davalının kendi sitesinde ve yine bir blog sayfasında da yer aldığı görülen görseller incelendiğinde ise, dava konusu tasarımda 3 adet olarak bulunan tankların, 2011 yılına ait bu görsellerde de birebir aynı olarak bulunduğu, bu görseller arasındaki farkların ise dava konusu tasarımda 4.tankın daha geniş bir yapıda olması ve kapak görsellerinin yer almıyor olmasından kaynaklandığı, dava konusu tasarımın yenilik kriterini sağlasa dahi ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı, bu deliller karşısında, dava konusu 2013/02496 sayılı endüstriyel tasarımda yer alan görsel ile davalı-k.davacının sunduğu tüm ürünler karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşullarını sağlamadığı, 554 sayılı KHK'nın 43 ve devamı maddeleri uyarınca hükümsüzlük halinin oluşması nedeni ile davalı karşı davacının hükümsüzlük talebinin kabulunün gerektiği, varılan bu sonuç nedeni ile, asıl davada ileri sürülen "endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti ile önlenmesi ve ilan talepli olarak açılan dava dayanaksız kaldığı gerekçesiyle asıl davada davacının davasının reddine, karşı davada; davalı - karşı davacının davasının kabulü ile davacı - karşı davalı adına TPMK'da kayıtlı 2013/02496 sayılı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından asıl ve karşı daya yönelik, davalı-karşı davacı vekili tarafından ise asıl davaya yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; www.webarchive.org kayıtlarında yer alan 2011 tarihli görsel, 2011 tarihli blog görseli ve davalı tarafça sunulan noter onaylı Lancelot International Co. Limited Şirketinin tercümeli yazısı dikkate alındığında davacının endüstriyel tasarımının tescil başvuru tarihi olan 28.03.2013 tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olmadığı, siyah tankın diğer tanklara göre genişliğinin artırılmış olmasının tasarımdan ziyade ürünlerin kullanışı ile ilgili olduğu gerekçesi ile davacı adına tescilli 2013/02496 numarası ile tescilli endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük geçmişe etkili olmakla asıl davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararında esas yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1.maddesi gereğince, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise; davacı tarafın asıl davada her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep ettiği, 6100 sayılı HMK 110.maddesinde "davaların yığılması" olarak adlandırılan bu durumda, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin meni, maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava bulunduğu dikkate alınarak davalı lehine üç ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmolunduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeninden hüküm kurularak, asıl davada davacının davasının reddine, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden her bir talep için ayrı ayrı 2.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karşı davada ise; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı-karşı davalı adına TPMK'da kayıtlı 2013/02496 sayılı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 52,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 30/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi