Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12766
Karar No: 2014/13609
Karar Tarihi: 26.06.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/12766 Esas 2014/13609 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/12766 E.  ,  2014/13609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/09/2013
    NUMARASI : 2012/374-2013/279

    T.. A... ile H.. Market Gıda ve Tük..Mad. Paz. Taah. San. Tur. İnş ve Tic Ltd. Şti. ve H.. P.. Çiftliği Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. ve San. Ltd. Şti. aralarındaki istihkak davasının kabulüne dair Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.09.2013 gün ve 374/279 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı H.. P.. Çiftliği Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Tic. Ve San. Ltd. Şti. sahibi H.. P.. bizzat, vekilleri Av. H.. B.., Av. A.. O.. ve karşı taraftan davacı T.. A... Vekili Av. Ü.. T.. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı alacaklı vekili, Aydın 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/16980 sayılı takip dosyasında dava konusu 06.11.2012 tarihli haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği, borçlunun faaliyet adresinde yapıldığını, takibe konu borcun doğum tarihinden sonra danışıklı iş yeri devri yapıldığını, yaklaşık. 8.000.000,00 TL değerinde emtianın bir gün içinde satılmasının bu durumu gösterdiğini, devralan üçüncü kişinin de işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı üçüncü kişi vekili, üçüncü kişinin takip borçlusuna ait 7.396.518,00 TL emtiayı bedelini ödeyerek satın aldığını, muvazaalı devir yapılmadığını, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre: davalı üçüncü kişi ve borçlu şirket arasında takibe konu borcun kat edildiği 31.10.2012’den sonra 01.11.2012 tarihli satış sözleşmesinin düzenlendiği, buna göre borçlunun aynı tarihli faturalar kapsamında 24 adet şubesini içindeki eşyalar ve patent hakları ile birlikte toplam 7.396.518,00 TL bedel karşılığında üçüncü kişiye devrettiği, ödemelerin yapıldığı ve faturaların ticari kayıtlarda yer aldığı, yapılan işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik işletme devri olarak kabulü gerektiği, TBK’nun 202. maddesi gereğince devralanın da işletmenin borçlarından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili ve davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır.
    Dava konusu haciz, borçluya aitken üçüncü kişi şirkete borcun doğum tarihinden sonra devredilen iş yerinde yapılmıştır. Hacizde borçluya ait belgeler ele geçmiştir. İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiği iddia ve ispat edilememiştir. TBK’nun 202. maddesi gereğince üçüncü kişi devri alacaklıya karşı ileri süremeyecek ve işletmenin borçlarından iki yıl süre ile sorumlu olacaktır.
    Somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İcra Müdürü’nün sehven İİK’nun 99. maddesini uygulaması ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacaktır.
    İİK’nun 97/13. maddesinde:”…Değişik fıkra: 09.11.1988 – 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın (Değişik ibare: 02.07.2012–6352 S.K./19.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…” düzenlemesi yer almaktadır.
    İİK’nun 97. maddesinin 3. ve 4. fıkralarındaki düzenlemeler dikkate alındığında, alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekir.
    Somut olayda takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından gecikme tazminatına ilişkin yasal koşulların gerçekleştiği kabul edilemez.
    Diğer yandan, dava alacaklı tarafından açıldığı için İİK’nun 99. maddesi gereğince yargılama süresince satış istenemeyecektir.
    Ne var ki buradaki düzenlemede alacağın tahsilinde yasal bir gecikme söz konusu olacağı için, üçüncü kişiye satışın durması konusunda yükletilebilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır. Bu koşullarda alacaklı lehine, dolayısıyla üçüncü kişi aleyhine tazminata hükmedilmesi de İİK’nun 97/13. maddesi ile getirilen gecikme tazminatı ile ilgili düzenlemenin amacına aykırı düşecektir.
    Mahkemece istihkak iddiasının reddinin yanı sıra alacaklı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı alacaklı vekilinin tüm ve davalı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2.İstihkak davaları İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabidir.
    Dava değeri hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenip, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekâlet ücretinin bunun üzerinden hesaplanması gerekir.
    Dava konusu haciz sırasında davacı tarafından sunulan belirli sayıda fatura kapsamındaki malların haczinden bahsedilmekle yetinilmiş, bunların tarih ve numaraları, toplam değeri belirtilmemiş, tutanağa da geçirilmemiştir.
    Mahkemece yapılması gereken iş faturaların tarih ve sayıları konusundaki tereddüdü, gerekirse tarafların bilgisine ve hacze katılan icra memurunun tanıklığına başvurarak gidererek hacizli malların değerini tespit etmek ve bundan sonra belirlenecek dava değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcı ile karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca nispi vekalet ücretini hesaplamak olmalıdır.
    Belirtilen bu hususlar dikkate alınmadan harç ve vekâlet ücreti hesabı hatalı olmuştur.
    Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin tüm ve davacı üçüncü kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle harç ve vekâlet ücreti yönünden hükmün BOZULMASINA, 48,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 42.999,80 TL peşin harcın istek halinde davalı 3. kişiye iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi