20. Hukuk Dairesi 2018/6071 E. , 2019/974 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12/12/2016 gün ve 2015/15127 - 2016/11985 E.K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede 1957 yılında yapılıp 10/08/1960 ila 09/09/1960 tarihleri arasında ilan edilen tapulama sırasında, ... köyü, (mahallesi) 2418 ve 2422 parsel sayılı sırasıyla 5430,00 m² ve 1430,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı gerçek kişiler adına bağ vasfıyla tespit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmişlerdir.
Daha sonra yörede 2010 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında 2418 sayılı parselin yüzölçümü 5255,51 m²; 2422 sayılı parselin yüzölçümü ise 1352,62 m² olarak düzeltilmiş olup, parsel sayıları ise sırasıyla 151 ada 68 ve 70 olarak değiştirilmiştir. Her iki taşınmazda halen tapuda bağ vasfıyla ve belirtilen yüzölçümü ve parsel sayılarıyla davacı ... adına kayıtlı olup, 151 ada 68 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde “taşınmazın tamamı ormandır ve bu parselin 1706,95 m²’lik kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı hesaplanmıştır” şeklinde, 151 ada 70 sayılı parselin ise “taşınmazın tamamı ormandır ve bu parselin 292,28 m²’lik kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı hesaplanmıştır” şeklinde olmak üzere iki"şer adet şerh bulunmaktadır.
Davacı ... vekili 17/08/2012 havale tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin maliki olduğu ... köyü, 151 ada 68 (eski 2418) ve 151 ada 70 (eski 2422) parsel sayılı taşınmazların 1942 yılında yapılan ilk ... tahdidi ve 1987 yılında yapılan aplikasyonda tamamen ... sınırları dışında bırakılmasına rağmen, taşınmazların beyanlar hanesine tamamının ve bir kısmının ... sınırı içinde kaldığı yönünde şerh konulduğunu beyanla, taşınmazların beyanlar hanelerine konulan ... şerhlerinin terkini ile kadastro müdürlüğünce düzenlenen ve taşınmazları kısmen ... içinde gösteren tutanak ve haritaların iptali istekleriyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince davanın uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve ... Köyü, 151 ada 68 (eski 2418) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “Bu parselin 1706,95 m²’lik kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı hesaplanmıştır.” şeklinde şerhin “Bu parselin 1115,88 m²’lik kısmının ... sınırları içerisinde kaldığı hesaplanmıştır.” şeklinde düzeltilmesine ve tapuya şerh verilmesine, 151 ada 68 (eski 2418) parselin fazlaya dair ve 151 ada 70 (eski 2422) parsel yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12/12/2016 tarih 2015/15127-2016/11985 E.K. ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamında özetle’’ bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir.
Mahkeme, iki hafta içinde başvurulmadığını tespit ederse, başkaca bir işlem yapmadan, kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verir.
Bu şekilde, iki hafta içinde başvurulması üzerine görevli mahkemede görülmeye başlanan dava, yeni bir dava olmayıp görevsiz mahkemede açılmış olan davanın devamı olduğundan, görevli mahkemede yeni bir harç alınmaz.
Bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.12.1984 gün ve 1981/15-616 E. -1984/75 K. sayılı ilamı; 12.05.1999 gün ve 1999/...-275 E. - 1999/282 K. sayılı ilamı; 06.02.2002 gün ve 2002/8-72 E. - 2002/60 K. sayılı ilamı; 21.03.2007 gün ve 2007/...-147 E. -2007/154 K. sayılı ilamı; 31.10.2007 gün ve 2007/11-799 E. - 2007/803 K. sayılı ilamı; 09.04.2008 gün ve 2008/15-312 E. 2008/306 sayılı ilamında da aynen benimsenmiştir.
Bu bilgilerin ışığında somut olaya bakıldığında kadastro mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği 26/04/2013 tarihinden itibaren dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin ilgilisi tarafından talep edildiğine dair dosya içerisinde belge ve bilgi bulunmadığından, mahkemece kendiliğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirdi. Bu hususa daha önceden dikkat edilmemişse de, yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gereken kamu düzenine ilişkin bir konu olması nedeniyle usuli kazanılmış hakkında istisnası olmasına göre; yerel mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere esasa ilişkin olarak hüküm kurulması hatalı olup, bu nedenlerle hükmün bozulması’’ gereğine değinilmiştir.
Dairemizce yukarıda belirtildiği şekilde karar verildikten sonra bu kez davacı vekili Daire kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan ... şerhlerinin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 16/12/1997 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ile henüz sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik .../B madde uygulaması vardır.
Dairemizce görevsizlik kararından sonra yerel mahkemenin bunu resen görevli mahkemeye gönderemeyeceği ve talep halinde bu işlemin yapılabileceğine dair genel usul kuralı doğru ise de somut olayda görevsizlik kararı üzerine yerel mahkemece dosya resen değil davacı vekilinin yasal süre içerisindeki talebi doğrultusunda görevli mahkemeye gönderilmiştir. Yerel mahkemece görevsizlik kararı ...03.2013 tarihinde verilmiş, davacı vekili tarafından ise dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi iki haftalık yasal süre içinde 03.04.2013 havale tarihli dilekçe ile istenilmiştir. Bu sebeple Dairemizce verilen 12/12/2016 tarih 2015/15127-2016/11985 E.K. sayılı karar yerinde değildir.
Ayrıca mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli taşınmazları ilgilendiren ... sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Bilirkişilerce çekişmeli yerde 1943 yılında yapılan ... tahdidi değil, daha sonra yapılan aplikasyon haritasının esas alınarak rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Oysa aplikasyon işlemi yeni bir kadastro işlemi olmayıp, kesinleşen ... tahdidinde yazılı ... sınır noktalarının yenilenmesi, başka anlatımla güncelleştirilmesinden ibarettir.
... bilirkişisince ... tahdidi ve aplikasyon tutanakları gerektiği gibi uygulanıp, denetlenmeden haritalar uygulanmak suretiyle çekişmeli parsellerin konumunun gösterilmesi suretiyle yapılan uygulama yöntemine uygun değildir.
... tahdit harita ve tutanakları ile aplikasyon harita ve tutanaklarının birbiri ile çelişmesi halinde ... aplikasyon haritalarına değil, ilk ... kadastrosuna ait tutanaklarda tarif edilen ... sınır noktaları ve tutanaklarda yazılı sınırlara değer verilerek ... sınırlarının belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle mahkemece serbest ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi ile yerel bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak 1943 yılı ... tahdit tutanaklarında, keza daha sonra yapılan aplikasyon tutanaklarında sözü edilen sabit 17, 27, 28 ve 29 sayılı ... sınır noktaları yerel bilirkişi aracılığıyla saptanmalı ayrıca ... köyü ... kadastro haritasının da getirtilerek 1943 yılına dair tahdit haritası ile 1997 yılında yapılan aplikasyon uygulamalarına ilişkin harita ve tutanaklar ile arazi kadastro paftaları 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak ... kadastrosu ve aynı Kanunun .../B madde uygulaması hakkındaki yönetmelik ve bu yönetmeliğin 54. maddesine göre çıkarılan teknik izahnamede tarif edilen yöntemle değişik açı ve uzaklıktaki çekişmeli en az 7-8 adet ... sınır noktasını gösterir şekilde çekişmeli parsellere ve bu parsellerin geniş çevresine uygulanmalı; zeminde bulunmayan ... sınır noktaları bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi ismi ile açı ve mesafelere göre birer birer bulunup yerleri arazi kadastro paftası üzerinde işaretlenmeli; ilk ... kadastro harita ve tutanaklarının, aplikasyon harita ve tutanakları ile çelişkili olduğunun belirlenmesi halinde, tutanakların düzenlenmesinde esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritası ile desteklenen ilk ... kadastro tutanaklarındaki sınırlara değer verilmesi gerektiği düşünülmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."nın karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin 12/12/2016 tarih 2015/15127-2016/11985 E.K. sayılı bozma kararının ortadan KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 20/01/2015 gün ve 2013/174 - 2015/15 E.K. sayılı kararının değişik gerekçe ile BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 13/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.