BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 Esas 2019/43 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/203
Karar No: 2019/43
Karar Tarihi: 31.01.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 Esas 2019/43 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO :2018/203 Esas
KARAR NO :2019/43
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :05/06/2018
KARAR TARİHİ :31/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... Ltd. Şti.'nin hava, kara ve deniz yolu taşımacılığı yaptığını, davalı şirket ile davacının ticari iş ilişkisinin mevcut olup bu ilişkiden mütevellit cari hesap kaynaklı müvekkilinin alacağı olduğunu, icra takibi öncesinde davalıya müracaatta bulunulduğunu ancak sonuç alınamayınca işbu itirazın iptali istenen icra takibinin başlatıldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari işlemler sonucu oluşan 16.753,66 Avro tutarındaki alacak tahsil edilemediğinden .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile 16.753,66 Avro asıl alacak ve 45,44 Avro İşlemiş faiz alacağı ile Toplam: 16.799,l0 Avro icra takibi başlatıldığını, davalının ise borcun sadece 5.491,88 avro kısmını kabul ederek kalanı için icra takibine itiraz ettiğini, davalının (muhasebe kayıtlarına bakıldığında) icra takibinden sonra davacıya 5.900,00 Avro haricen ve icra dosyasına da 5.491,88 Avro kısmi ödeme yaptığını ilgili icra dosyasından 5.407,22 Avro borcunun kaldığını, bu nedenle icra takibine vaki haksız ve kötüniyetli kısmi itirazın iptali amacıyla huzurda görülen davanın açıldığını belirtereek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, bu talebin kabul edilmemesi durulanda davanın alacak davası olarak devamına, .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının adresi gereği davanın asıl yetkili mahkemesinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, huzurdaki dava her ne kadar taşımacılık sebebi ile doğmuş ihtilafa dayansa da icra takibi ile alınmak istenen fatura bedeline karşı yapmakta olduğukları haklı itiraz sebebi ile açılmış "İtirazın İptali Davası" olması nedeniyle yetki ve iş bölümü yönünden itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin davalının ikametgah adresine bakmakla yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı ile davalı taraf arasında yapılan iş sebebi ile davalı tarafa faturalar kesildiğini, davalının taşımak üzere anlaştığı bazı yükler davalı (... Ltd. Şti.) araçlarının yeterli gelmemesi üzerine davacı araçları ile taşındığını, müvekkili ile davacı taraf arasındaki ihtilafın asıl sebebinin davacı tarafça düzenlenen 10.04.2017 tarih ... numaralı fatura olduğunu, davacı tarafından düzenlenmiş bu faturanın davalıya aylar sonra (16.08.2017 tarihinde) ulaştığını, davalının bu durumu davacı yana e-posta yoluyla izah ettiğini ve kesilen faturanın hatalı düzenlendiğini, anlaşmanın DAP olması sebebiyle faturanın düzeltilmesi gerektiğini davacıya bildirildiğini, düzenlenen faturada navlun bedelinin 1.900,00 Avro, taşıma şekli olarak da tarafların anlaştığı ve faturada yazıldığı gibi DAP şekli taşıma olduğunu, ancak anlaşmazlık konusu faturanın masraflar kısmını oluşturan 3.461,78 Avro bedelin olmaması gerekirken davacının davalıya masraflı olarak fatura düzenlediğini, davalının mali açıdan cezalı duruma düşmemek amacıyla davacıdan e-posta yoluyla faturanın anlaşma gereği DAP olması ve davalıya geç ulaştırılması nedeniyle iptal edilerek hatanın düzeltilmesini talep ettiğini, davalı şirketin muhasebe müdürünün tüm bu hususları gönderdiği e-postada davacıya izah ettiğini, faturanın düzeltilmesi gerektiğini aksi takdirde hiçbir ödemenin yapılmayacağını bildirdiğini, davalının muhasebe müdürü tarafından 04.10.2017 tarihinde gönderilen e-postada durum izah edilerek bu faturada çıkan sorun sebebi ile mutabakat yapılamadığını bu faturanın 3.461,78 Avro'luk masraf kısmı dışında mutabık olunduğunun davacıya bildirildiğini, 12.10.2017 tarihli e-postada da durumdan bahsedilmiş davacının cevabında davalı şirketin haklı olduğunun açıkça yazıldığını, buna rağmen faturayı iptal etmeyerek icra takibi başlattıklarını, davacının kötüniyetli olarak yapılan yazışmaların hiçbirinde davalıya icra takibi başlattığını beyan etmediğini, 2018 yılı mart ayında icra tebligatı alınınca bahsi geçen fatura haricinde borcu olan kısmı icra dairesine ödediğini kalan ihtilaflı kısma itiraz edildiğini, davalının e-arşiv sistemi ile düzenlenmiş olan ve davalının tanımlı e-posta adresine gönderilmeyen faturayı geçersiz ve DAP olarak yapılan taşıma şekline aykırı olması nedeniyle kabul etmeyerek düzeltilmesini istediğini, davacının işin gereğine göre düzenler ise davalının taşıma navlun bedeli olarak davacıya borcu 1.900,00 Avro olduğunu, bu bedelin davalı tarafından kabul edilmeyen faturada da bu şekilde düzenlendiğini, davalı temerrüde düşürülmediği için yapılan icra takibinde faizin talep edilemeyeceğini, faiz başlangıcının icra takibinin başladığı tarih olduğunu, davacının icra başlangıcına kadar istemiş olduğu faiz için itiraz edildiğini, öncelikle yetki yönünden itirazın kabul edilerek yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, kötüniyetle fazla bedelli fatura düzenleyen ve bu faturayı düzeltmeyen davacının huzurdaki davasının reddini, takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmil edilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı vekilince mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de; dava konusu uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklandığı, mahkememizin de İstanbul Mülki Hudutları dahilinde münhasıran deniz ticareti ve sigortalarından kaynaklanan davalara bakmakla yetkili kılındığı anlaşılmakla itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce aldırılan 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının yasal mevzuata uygun tutulan ticari defter kayıt ve belgelerine göre 31.12.2017 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 10.853,66 Avro alacaklı gözüktüğü, davalının yasal mevzuata uygun tutulan ticari defter kayıt ve belgelerine göre 31.12.2017 tarihi itibarıyla davacıya 5.491,88 Avro borçlu gözüktüğü, davacı ve davalı ticari defterlerin HMK 222 uygun tutulduğu, davacı ve davalı defter kayıtlarındakı 5.361,78 Avro farkın, davalı tarafından 3.461,78 Avro tutarının kabul edilmediği ve süresinden sonra gönderildiğinden kayda alınmayan faturadan kaynaklandığı, iki ayrı ihtimalde; a) davacının 12.10.2017 tarihli e-posta yazışmasının; taşımayı DAP teslim şeklinde kararlaştırılan yere kadar tüm masraflar ve navlun dahil 1.900 EURO bedelle taşımayı kabul ettiği şeklinde kabul edilmesi halinde, davacının bakiye 1.900,00 EURO alacağının kaldığının söylenebileceği, b)Verilen navlun teklifi, düzenlenen navlun faturası ve konişmento üzerinden değerlendirildiğinde ise davacının 5.361,78 Euro fatura bedeli alacaklı olduğu gözetilerek; davacının toplam fatura alacağı dahil davalı ticari defterlerine göre alacaklı olduğunun değerlendirildiği, birinci ihtimalde davalı ticari kayıtlarına göre 2.030,10 EURO, ikinci ihtimale göre ise; davacının 5.491,88 EURO alacaklı olduğu, hesaplanan alacak miktarı bakımından, takip tarihinden itibaren kamu banka EURO mevduat faizi hesabı ile ticari temerrüt faizi talep edilebileceği,takip başlangıcında miktar, harici ödeme, sonraki ödeme miktarı ve karar verilecek bakiye alacak gözetilerek inkar tazminatı ve sair hususların değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemi olup 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile içeriğine dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle itibar olunan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın davalıdan iş ilişkisinden kaynaklı 16.753,66 Euro asıl alacak + 45,44 euro işlemiş faiz olmak üzere alacağı olduğu iddiasıyla icra takibi başlattığı, davalının kısmi itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davalının davacı tarafa icra takibinden sonra 5.900 Euro ödeme yaptığı, 5.491,88 Euro da icra dosyasına kısmi ödemede bulunduğu olayda, tarafların usulune uygun tutulan ticari defterleri incelendiğinde, davacının ticari defter kayıt ve belgelerine göre 31.12.2017 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 10.853,66 Euro alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter kayıt ve belgelerine göre 31.12.2017 tarihi itibarıyla davacıya 5.491,88 Euro borçlu gözüktüğü, taraflar arasında ihtilafın, bir adet 5.361,78 Avro bedelli faturada yer alan 1.900 Euro navlun alacağına eklenen 3.461,78 Euro bedelin talep edilmesinde kaynaklandığı, ancak davalı tarafın fatura bedelinin tamamına itiraz ederek ödemediği, davalı tarafın, cevap dilekçesinde bakiyeye itiraz ettiği, fatura incelendiğinde 1.900,00 Euro navlun için, 3.461,78 Euro varış yeri vergi- masraflar için düzenlenen 10.04.2017 tarihli ve ... numaralı toplam 5.361,78 Euro bedelli fatura olduğu, taşıma işinin görülmesi hususunda ihtilaf bulunmadığı, malın satıcısı tarafından yükün DAP teslim şekli ile satılmış olması satıcının tüm masraflardan sorumlu olduğu anlamına geldiği, taşıyıcının DAP teslim için gereken masrafları açıkça gerek taşıma sözleşmesi sırasında ve gerekse konişmento kaydında ya da ilerleyen ticari ilişki sürecinde üstlenmiş olması gerekeceği, somut olayda, davalının 29.03.2017 tarihli e-posta yazışmasında 1.900,00 Euro ALL-IN şeklinde fiyatı teyit ettiği, açık DAP teslim şekliyle yükümlülükler dahil 1.900 Euro konusunda bir anlaşma teyit edilemediği, ALL-IN ifadesinin tek başıma navluna ek olarak varma yerine kadar süreç ve masrafları dahil olduğu anlamına gelmeyeceği, yük, taşıma şekli ve varma yerine teslim taşıma bedeli olarak 1.900 Euro navlun yanında, sırf vergi ödemesi şeklinde gerçekleşen 3.461,79 Euro ödeme-sarfiyat navlun içinde görülmesi somut olaya uygun olmadığı, DAP' ın satış teslim şekli olduğu ve vergiden dava dışı gönderenin sorumlu olduğu, öte yandan, davacı yanın 12 Ekim 2017 tarihli e-posta yazışmasında "faturanın hatalı düzenlendiğini, alıp iade faturası düzenlenmesini, tamamı iade edilirse, 1.900 Euro bedelli yeni fatura düzenleyerek hatanın düzeltileceğini beyan ettiği, mahkememizce bu beyana itibar edilerek davacının ancak 1.900 Euro navlun alacağı olduğu, bakiye masraf kalemini talep edemeyeceği sonucuna varıldığı, çünkü DAP teslim şekline göre davalının taşıma ve süreç masraflarını üstlendiğini teyit ettiği, davacının 12.10.2017 tarihli e-posta yazışmasının taşımayı DAP teslim şeklinde kararlaştırılan yere kadar tüm masraflar ve navlun dahil 1.900 Euro bedelle taşımayı kabul ettiği kanaatine varılarak takibin 1.900 Euro üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının işlemiş faiz talebi açısından, davalının usulune uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 1.900 EURO asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak yargılama neticesinde ortaya çıktığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden ve kurulan hüküm gereğince de kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı olan 514,08 TL'den peşin alınan 481,11 TL'nin mahsubu ile bakiye 32,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının peşin olarak yatırdığı 481,11 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı yargı gider toplamı olan 1.800,80 TL'nin (35,90 TL başvurma harcı, 64,90 TL posta gideri ve 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 632,76 TL'sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2019
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
