18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10595 Karar No: 2016/612 Karar Tarihi: 14.01.2016
Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/10595 Esas 2016/612 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/10595 E. , 2016/612 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın, müştekiler ... ve ..."e karşı gerçekleştirdiği iddia olunan hakaret eylemleriyle ilgili olarak müştekilerin soyut iddiası dışında delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Sanığın, müşteki polis memuru ..."e karşı gerçekleştirdiği iddia olunan hakaret eylemiyle ilgili olarak, sanığın aşamalarda değişmeyen ısrarlı beyanlarında; müşteki ile aralarında önceye dayalı husumet bulunduğu, müştekiye kesinlikle hakaret etmediğini, karakoldaki kamera kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, esas müştekinin kendisine hakaret ederek kışkırtmaya çalıştığını beyan etmesi karşısında; soruşturma aşamasında karakola ait kamera kayıtlarının alınmadığı, mahkeme aşamasında ise sanık ve müdafiinin ısrarları üzerine 5. celsede olaydan 15 ay sonra kamera kayıtlarının talep edildiği, ancak, olaydan çok uzun zaman geçtiği için kamera kayıtlarının bulunmadığının belirtildiği somut olayda; mahkemenin gerekçesinde kabul ettiği müştekiler ... ve ..."in beyanlarının sanıkla taraf oldukları için itibar edilemeyeceği, diğer tanık polis memurlarının da ifadelerinin ise çelişkili olduğu, şöyle ki; tanık komiser ..."ın diğer tanık polis memuru ..."nun sanığın söylediğini belirttiği” a..ına kodumun” sözünü sanığın söylemediğini beyan ettiği, diğer tanık ..."ın ise müştekinin dahi belirtmediği sözler olan sanığın ana avrat küfür ettiğini duydum şeklindeki beyanının olduğu, tanıklar ... ve ..."nun duyduklarını belirttikleri sanığın müşteki polis memuru ..."e karşı söylemiş olduğu diğer sözlerinin de hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığının anlaşılması karşısında; her türlü şüpheden uzak cezalandırılmaya yeter delil olmadığından sanık hakkında bu suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesi, 3- Sanığın müşteki polis memuru ....."e karşı gerçekleştirdiği iddia olunan kasten yaralama eylemiyle ilgili olarak; sanığın ısrarla ifadelerinde müştekinin önceye dayalı husumet nedeniyle kendisini tahrik ettiğini belirttiği, kamera kayıtlarının zamanında istenmediğinden elde edilemediği somut olayda; sanıkla önceye dayalı husumeti bulunan müştekinin; karakolda başka polis memurları da görevli iken; alkollü olduğunu bildiği sanığın kendine gelmesini beklemek yerine kendisinin muhatap olmaya çalıştığının anlaşılması karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre; TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, 5- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3 fıkrası hükmünün gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.