Esas No: 2020/5485
Karar No: 2022/2602
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5485 Esas 2022/2602 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/5485 E. , 2022/2602 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.10.2019 tarih ve 2016/75 E- 2019/910 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.03.2020 tarih ve 2020/270 E- 2020/478 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, katılma yoluyla davalı .... vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ... A.Ş. vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davalı bankanın konut yapımı için yatırım kredisi sözleşmesi imzaladığını, kooperatif adına kullandırılan kredinin diğer davalı ... A.Ş. tarafından yapılacak ekspertiz, değerlendirmeler ve davalı bankaya sunmuş olduğu sitüasyon raporlarının akabinde, inşaat seviyesinin geldiği aşamaya göre kısım kısım müvekkil kooperatif hesabına geçeceğini, müvekkili kooperatifin inşaatın yapımı konusunda anlaştığı dava dışı yüklenicinin inşaatın büyük bir kısmını yaptığını, ancak yaklaşık 1 yıl önce iflas ettiğinden yüklenici sözleşmesinin müvekkili tarafından feshedildiğini, sözleşmenin feshedilmesinden önce inşaatın durdurulduğunun ve yüklenicinin yapmış olduğu imalatların belirlenmesi amacıyla mahkeme kanalı ile tespit yapıldığını, tespit raporuna göre müvekkili kooperatifin inşaat seviyesinin %50,62 olduğu halde, davalı ... A.Ş. tarafından %89,62 olarak tespit edildiğini, bu konuda ihmalkar, yanıltıcı ve kusurlu hareket edildiğinden, bu sitüasyon raporları doğrultusunda müvekkili kooperatifin davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin yükleniciye ödenmesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zarardan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, alacak miktarının HMK 107. maddesi gereğince belirsiz alacak niteliği taşıdığını ileri sürerek şimdilik 10.000.- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 07.06.2019 tarihli dilekçesi ile davalı ... Danışmanlık A.Ş. yönünden talep sonucunu 752.350.- TL’ye çıkarmıştır.
Davalı ... Danışmanlık A.Ş. vekili, müvekkilinin davalı bankanın belirlediği sitüasyon tablosuna göre inşaat seviyesi tespit ettiğini, gerçek imalat seviyelerinin metraj usulü belirlendiğini, yüklenici firmalara yapılacak ödemelere sitüasyon tablolarının esas alınmasının mümkün olmadığını, davacı kooperatif tarafından yaptırılan tespitteki inşaat seviyesinin gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde müvekkilinin yaptığı seviye tespitinin doğru olduğunun kabul edildiğini, iddia edilen zarar ile müvekkilinin eylemi arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, dava dilekçesindeki iddialarının müvekkiline yöneltilemeyeceğini, Bankanın, davacı ile akdedilen kredi sözleşmesinde belirlenen koşullar uyarınca ve davacının verdiği talimatlara istinaden üstlenici firmaya ödemelerini gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, ödeme yapılabilmesi için öncelikle protokolde gösterilen inşaat seviyelerin gerçekleştirilmesi, bu hususun kooperatif yönetim kurulu ve kontrol mühendisinin hazırladığı ve onayladığı raporla tespit edilmesi, raporun banka eksperince ve yüklenici firma emanet komisyonu tarafından da onaylanması gerektiği, ödeme belgeleri, tablolar ve bilirkişi raporlarından bir kısım ödeme için kullanılan sitüasyon tablolarının protokolün 2. maddesine uygun düzenlenmediği, maddede belirtilen bir kısım onayların yapılmadığı, buna rağmen yine dosyadaki delillerden kooperatif tarafından verilen havale/eft talimatları gereği banka tarafından ödemelerin kooperatifin vadesiz hesabına aktarıldığı, protokole uygun ödeme yapılmamış ise de, bundan davalıların sorumlu tutulamayacağı, zira söz konusu protokolün davalı bankanın kooperatife ödemesini düzenlediği, zararın ise bu ödemeyle değil kooperatifin kendi yüklenicisine yaptığı ödemeyle ortaya çıktığı, kooperatifin zararının hakedişlere yapılan ödemeler sebebiyle ortaya çıktığı, hakedişlere ise davalıların herhangi bir katılımının bulunmadığı, davacı ile davalı ... A.Ş. arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığına göre bu davalının sorumluluğunun haksız fiil sorumluluğuna dayandığı, davalı şirketin eyleminin banka ile yaptıkları sözleşme gereği ve sözleşme ekindeki sitüasyon tablosuna göre inşaat seviyesini tespit etmek olduğu, davalı şirketin sitüasyon tablosuna göre hazırladığı inşaat seviyesine göre davalı bankanın protokol hükümlerine uygun olmak kaydıyla ödemeyi davacı kooperatife yaptığı, doğrudan davalı şirketin hazırladığı inşaat seviyesine göre ödeme yapmasının mümkün olmadığı, zararın meydana gelmesinde davalı şirketin haksız fiil eylemi (seviye tespit raporu) ile zarar arasında doğru şartların oluşmadığı, protokol hükümlerine uygun düzenlenmeyen belgelere göre ve davacı talimatları nazara alınarak ödemeler yapıldığı anlaşılmakta ise de, dava konusu zarar doğrudan bu ödemeler sebebiyle oluşmadığından davalı bankanın sözleşmeye aykırı davrandığından ve bu sebeple zararın meydana geldiğinde de söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ile davalı .... vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin, davacı ile davalı banka arasında kredi sözleşmesinden kaynaklı akdi ilişki bulunduğu, diğer davalı ile davacı arasında ise sözleşmesel bir ilişki bulunmaması nedeni ile davalının sorumluluğunun haksız fiil hükümlerine değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporlarından bir kısım ödemelerin protokol hükümlerine uygun yapılmadığı anlaşılmakta ise de bundan davalıların sorumlu tutulamayacağı, zira söz konusu protokolün davalı bankanın davacıya yapacağı ödemeleri düzenlediği, zararın ise davalı bankanın davacı kooperatife yaptığı ödemeyle değil, davacının dava dışı yükleniciye yaptığı ödemeyle doğduğu, dolayısıyla davalıların sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki değerlendirmesinde ve vekalet ücretinin takdirinde hatalı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı ... davalı .... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı .... vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile katılma yoluyla T. Halk Bankası A.Ş. vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara, davalı ....'den alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ... davalı bankadan ayrı ayrı alınmasına, 30/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.