Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3727
Karar No: 2017/8614
Karar Tarihi: 05.12.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3727 Esas 2017/8614 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/3727 E.  ,  2017/8614 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ... Deniz avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... Deniz adına Av..... ile davacı Kurum adına Av. ... geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, ... Sandığı iştirakçisinin geçirdiği trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle dul yetimlerine bağlanan aylığın peşin değerli gelirin tahsilini talep etmiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan, 5434 sayılı ... Sandığı Kanununun 129. maddesinde; “Vazifeleri içinde veya dışında her hangi sebeple zarar görmüş veya tehlikeye düşmüş ve bundan dolayı adi malûl durumuna girmiş iştirakçilerin veya bunlardan ölenlerin, dul ve yetimlerinin; sebep olanlar aleyhine açacakları davaları Sandık dahi kovuşturmaya ve bu davalara üçüncü şahıs olarak girmeye ve dul ve yetimler tarafından dava açılmamış ise bunu doğrudan doğruya açmaya yetkilidir.
    Dava sonunda para tazminatı da alınırsa bundan kovuşturma için yapılan masraflarla birlikte ..., adi malûllük, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı; (Toptan ödeme) yapılan hallerde de bunların toplamının yarısı Sandıkça alınarak, varsa, geri kalanı ilgililere ödenir.
    Sebep olanlar iştirakçi ise ve bunlara bu kanuna göre Sandıklarca her hangi adla olursa olsun ödeme yapılacaksa istihkakları dava sonuna kadar hükmolunacak tazminata karşılık olmak üzere ödenmez” hükmü yer almaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunun; 03.02.2010 tarih ve 2010/10-20 Esas, 2010/58 Karar sayılı ilamı ile, 23.02.2000 tarih ve 2000/4-103 ve 2000/124 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bir borcu yerine getiren kimsenin alacaklının haklarına halef olabilmesi için halefiyetin kanunda açıkça öngörülmüş bulunması gerekir. Kanunda açıkça öngörülmediği sürece bir halefiyetin doğması mümkün değildir. Diğer bir anlatımla halefiyet halleri sınırlı sayıda olma (numerus clausus) kuralına bağlıdır. Örneğin, (BK. mad. 109, 69, 147/1, 496, mk. 799, TCK, 654/1, 907, 915, 920, 933, 936, 937, 813, 1301, 1361, 506 sayılı .... mad. 26, 5434 sayılı T.C. ... Sandığı Kanunu mad. 129,1479 sayılı ... kanunu mad. 63.)
    Anılan maddenin 2. fıkrasında, sınırlı da olsa bir rücu hakkının tanındığı kabul edilmelidir. (Ahmet Kılıçoğlu, Özel ve Sosyal Sigortalarda Halefiyet ve Rücu, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yayın Tarihi: 1974 Sayı: 1 Cilt: 31 )
    Diğer taraftan, 25 Nisan 1978 gün ve 16269 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6.3.1978 gün ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı üzerinde de durulması gereği vardır. Anılan Kararda, ölenin bakmakta olduğu veya ileride bakacağı sayılan kişilerin yoksun kaldıkları zararın diğer bir deyişle destekten yoksun kalma tazminatının saptanmasında T.C. ... Sandığınca bağlanan gelirlerin indirilmemesi görüşü benimsenmiştir. 5434 sayılı Kanun"un 129. maddenin 2. fıkrasının açık hükmü gereğince, Sandığın yaptığı masrafları Kanunda yer alan çerçevede tahsil edebileceği açık olduğuna göre, uygulamada kullanılan “... Sandığı tarafından bağlanan gelirlerin rücuya tabi olmadığına” ilişkin ifadenin, belirtilen Kararda da belirtildiği üzere; zarar veren şahsın ... Sandığının ödediği meblağın, kendisinin ödemek zorunda kalacağı tazminattan indirilmesini isteyemeyeceği şeklinde anlaşılması gerekmektedir.
    Ayrıca, anılan maddenin 2. fıkrasında, paylaşımın ne şekilde gerçekleşeceği öngörüldüğüne göre, 1. fıkranın incelenmesinde ise, anılan fıkrada; “Vazifeleri içinde veya dışında her hangi sebeple zarar görmüş veya tehlikeye düşmüş ve bundan dolayı adi malül durumuna girmiş iştirakçilerin veya bunlardan ölenlerin, dul ve yetimlerinin; sebep olanlar aleyhine açacakları davaları Sandık dahi kovuşturmaya ve bu davalara üçüncü şahıs olarak girmeye ve dul ve yetimler tarafından dava açılmamış ise bunu doğrudan doğruya açmaya yetkilidir.” denildiğinden, ... Sandığının iştirakçisinin uğradığı zarar nedeniyle iştirakçisi veya hak sahipleri adına dava açmaya kanundan dolayı yetkili olduğu şüphesizdir.
    04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Somut olayda, ... Sandığı"nın iştirakçisinin uğradığı zarar nedeniyle zarar verenlere yönelttiği davanın destekten yoksun kalma tazminatı davası niteliğinde bulunduğu, bu dava sonucu tazminat alınırsa ne kadarının rücu hakkı kapsamında Sandık tarafından alınacağının 5434 sayılı Kanunun 129. maddesinin 2. fıkrasında öngörülmesi karşısında; Mahkemece öncelikle hak sahipleri tarafından açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılması ve sonucuna göre yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun şekilde bir hesap raporu aldırılması suretiyle, değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesi yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Şüphesiz, bozma sonrası yürütülecek yargılamada hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı Kurum yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetilmelidir.
    O hâlde, davalı ... Deniz vekilinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı ... Deniz avukatı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan Vedat Deniz"e iadesine, 05.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi